5. Hukuk Dairesi 2017/32688 E. , 2018/1954 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca DÜZELTİLEREK ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 11/05/2017 gün ve 2016/23506 Esas - 2017/13183 Karar sayılı ilama karşı davacı idare vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın reddine dair verilen hüküm davacı idare ve bir kısım davalı vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce düzeltilerek onanmış, bu karara karşı davacı idare vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
İlk kararı temyiz etmeyen davalılar...(...),...(...), ...(...)...(...), ... ve ...(...) yönünden bozma öncesi tespit edilen kamulaştırma bedeli kesinleştiğinden, adı geçen kişiler yönünden davanın kabulü ile davacının usuli kazanılmış hakkı gözetilerek bozma ilamı öncesi bu kişiler adına bloke edilen bedelin mükerrer ödemeye sebebiyet vermeyecek şekilde adı geçen davalılara ödenmesine ve bu kişilerin adlarına kayıtlı hisselerin tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi gerekirken, mahkemece verilen sürelere rağmen belirlenen fark kamulaştırma bedelinin bankaya bloke edilmediğinden bahisle tüm davalılar yönünden davanın reddine karar verildiği bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından;
Davacı idare vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile; Dairemizin 11.05.2017 günlü 2016/23506 esas -2017/13183 karar sayılı düzeltilerek onama ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan değerlendirmede;
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davacı idare ve bir kısım davalı vekillerince temyiz edilmiştir.
4650 sayılı yasa ile değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 maddesinde (kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen miktarın, 10. maddeye göre mahkemece yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılması ve yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesi için idareye onbeş gün süre verilir. Gereken hallerde bu süre bir defaya mahsus olmak üzere mahkemece uzatılabilir.) hükmü karşısında, mahkemece verilen sürelere rağmen belirlenen fark kamulaştırma bedeli bankaya bloke edilmediğinden ilk kararı temyiz eden davalılar ..., ..., ..., ... ve ... ...yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1)İlk kararı temyiz etmeyen davalılar ..., ..., (...), ...(...), ...(...),...(...), ... ve ...(...) yönünden bozma öncesi tespit edilen kamulaştırma bedeli kesinleştiğinden, adı geçen davalılar yönünden davanın kabulü ile davacının usuli kazanılmış hakkı gözetilerek bozma ilamı öncesi bu kişiler adına bloke edilen bedelin mükerrer ödemeye sebebiyet vermeyecek şekilde adı geçen davalılara ödenmesine ve bu kişilerin adlarına kayıtlı hisselerin tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi gerektiği halde, tüm davalılar yönünden davanın reddine ilişkin hüküm kurulması,
2)Bozma öncesi tespit edilen ve davacı idarece bankaya bloke edilen kamulaştırma bedeli ilk kararı temyiz eden davalılara ödenmiş ise davalılardan faizsiz olarak tahsili ile davacı idareye verilmesine, ödenmemiş ise idareye iadesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3)Mahkemece verilen ilk karar ile dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tescilinin kesin olarak hüküm altına alınması sebebiyle taşınmaz idare adına tescil edilmiş ise, idare adına oluşan tapu kaydının ilk kararı temyiz eden davalılar ..., ..., ..., ... ve ... hisseleri yönünden iptali ile yeniden adı geçen davalılar adına hisseleri oranında tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare ve bir kısım davalı vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan sair hususlar incelenmeksizin hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan karar düzeltme harcı ile temyiz edenlerden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 15/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.