22. Hukuk Dairesi 2016/8940 E. , 2016/11597 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatil ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin sona erdiğini beyan ederek davalıdan kıdem tazminatı ile bir takım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının kendi isteği ile ayrıldığını beyanla davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla mesai ile hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını, iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla mesai yapıldığı iddia edilen çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle iş yerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir.
Davacının davalı işyerinde 15.10.2007-16.08.2011 tarihleri arasında çalıştığı anlaşılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamalara, davacı tanık beyanlarının esas alındığı anlaşılmıştır. Ancak, bilirkişi tarafından fazla mesai hesaplamalarına esas alınan tanık ...."in davacının oğlu olduğu, davacı tanıklarından ......"ın ise; 2008 yılında fesihten önce iş yerinden ayrıldığı, davacının tüm çalışma dönemine şahitlik edemeyeceği anlaşılmıştır. Diğer davacı .... ."in ise, çalışma süresinin tanık beyanından anlaşılamadığı tespit edilmiştir. Hesaplamalarda çalışma süreleri itibariyle işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilememesi gerekmektedir. Mahkemece fazla mesai ile hafta tatili alacağının, davacı tanıklarının davalı işyerindeki çalışma aralıklarının tespiti yapılarak, yalnız bu sürelerle sınırlı olarak hesaplanması gerekirken, eksik değerlendirme ile yazılı şekilde kabulü hatalı olup bozmayı gerektimiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 19.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.