MAHKEMESİ : Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5651 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
Hüküm tarihinden sonra 19/02/2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanun’un 93. maddesi ile 5651 sayılı Kanun’un 9. maddesinde değişiklik yapılarak suçun yaptırımının adli para cezası olarak düzenlendiği ve atılı suçun 5237 sayılı TCK’nın 75. maddesi’nde düzenlenen önödeme kapsamında kaldığı gözetilerek, sanığa usulüne uygun olarak önödeme önerisi tebliğ edildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 08/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.