12. Ceza Dairesi 2015/2268 E. , 2015/4789 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık ..."nun CMK"nın 231/11. maddesine göre açıklanan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 179/3. maddesi atfıyla aynı Kanun"un 179/2, 62/1, 53/1. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair .... Sulh Ceza Mahkemesinin 02.07.2014 tarihli ve 2014/349 esas, 2014/388 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, sanığın sabıkasında hapis cezasına mahkûmiyetinin bulunmadığı cihetle, sanık hakkında tayin olunan 30 günden az hapis cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 50/3. maddesi uyarınca anılan maddenin 1. fıkrasındaki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu ...Bakanlığının 22.01.2015 gün ve 5346 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.02.2015 gün ve 2015/33626 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ..."nun 11.11.2012 tarihinde işlediği sabit görülen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 179/3. maddesi atfıyla aynı Kanun"un 179/2, 62/1, 53/1. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair .... Sulh Ceza Mahkemesinin 16.05.2013 tarihli ve 2013/196 esas, 2013/367 sayılı kararının itiraz edilmeden 17.06.2013 tarihinde kesinleşmesinin ve kesinleşme tarihinden itibaren 5 yıllık denetim süresinin başlamasının ardından, .... Sulh Ceza Mahkemesinin 13.02.2014 tarihli ve 2013/736 esas, 2014/181 sayılı kararı ile 11.11.2013 tarihinde trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu işlediği sabit görülerek, anılan suça ilişkin mahkumiyet kararı 14.03.2014 tarihinde kesinleşen sanık hakkında, denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle ihbarda bulunulmasını müteakip, duruşma açılıp, sanığa usulüne uygun davetiye tebliği ile duruşma günü bildirildikten sonra, 16.05.2013 tarihli hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına ve sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 179/3. maddesi atfıyla aynı Kanun"un 179/2, 62/1, 53/1. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair .... Sulh Ceza Mahkemesinin 02.07.2014 tarihli ve 2014/349 esas, 2014/388 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesinin 11. fıkrasında, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suçun işlenmesi halinde veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde mahkemece hükmün açıklanacağı belirtilmiş olup, bu iki halin gerçekleştiğinin saptanması durumunda, mahkemece yapılacak işlem, önceden verilen ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olması nedeniyle hukuki varlık kazanmayan hükmün açıklanmasından ibarettir. Bu iki şarttan birine aykırılık nedeniyle hükmün açıklanması halinde mahkemece, uygulanmasında yasal zorunluluk bulunduğu halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle uygulanamayan yasal hükümler hariç olmak üzere önceki hükümde bir değişiklik yapılmayacağından, yeniden kurulan hüküm de önceden verilen hükmün infazını sağlamaya yöneliktir. Yeniden hüküm verilmesi ise yalnızca sanığın “kendisine yüklenen yükümlülüklerin yerine getirilememesi” halinde mümkündür. Bu şart gerçekleştiğinde, sanığa yeni bir imkan sağlamayı düşünen yasa koyucu, yükümlülüğün yerine getirilememesi haline münhasır olarak mahkemeye, sanığın durumunun değerlendirilmesi suretiyle, cezanın kısmen infazına ya da önceki hükümde yasal zorunluluk nedeniyle tartışılamayan erteleme veya seçenek yaptırımlara çevirme kurumlarının değerlendirilmesi suretiyle yeniden hüküm kurması imkanını sağlamıştır. Bu son halde dahi mahkeme, sübut ve nitelendirmenin değiştirilmesi veya önceki uygulamadan dönme yönünden bir imkâna sahip olmamakta, yalnızca önceki hükmün varlığı kabul edilerek, belirli bir kısmının infaz edilmemesi ya da önceki hükümde değerlendirilemeyen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 50 veya 51. maddelerinin uygulanması yetkisine sahip olabilmektedir.
Bu açıklamalar ışığında incelenen dosyada; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 50/3. maddesi gereğince, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş bulunan onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş sanıkların kısa süreli, diğer sanıkların ise otuz gün ve daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı yaptırımlara çevrilmesi zorunlu olup, kayden 15.11.1980 doğumlu ve suç tarihinde 31 yaşında olan sanığın, adli sicil kaydında görünen .... Sulh Ceza Mahkemesinin 29.09.2007 tarihli ve 2007/287 esas, 2007/334 sayılı kararına konu cinsel taciz suçundan mahkumiyetini içerir ilamın 500,00 Türk Lirası adli para cezasından ibaret olması ve sanığın hapis cezası mahkumiyetini içerir sabıkasının bulunmaması karşısında, sanık hakkında hükmedilen 25 gün hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 50. maddesinin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmemiş olup,
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, .... Sulh Ceza Mahkemesinin 02.07.2014 tarihli ve 2014/349 esas, 2014/388 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309/4-d maddesindeki “Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.” şeklindeki düzenleme gereği bozma nedenine göre uygulama yapılarak, A harfiyle belirtilen hükmün üç numaralı paragrafından sonra gelmek üzere, hüküm fıkrasına, “4- Sanığa verilen kısa süreli hapis cezasının, TCK"nın 50/3. maddesindeki amir hükme göre, takdiren aynı Kanun"un 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilerek, TCK"nın 52/2. maddesi uyarınca günlüğü 20,00 TL"den sanığın neticeten 500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,” şeklinde bir paragraf eklenmesine, sanık hakkında hükmedilen hapis cezası adli para cezasına çevrilmiş olup, bu uygulamanın yasal sonucu olarak, sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmedildiği 4 numaralı paragrafın hüküm fıkrasından çıkarılmasına, hüküm fıkrasındaki diğer hususların aynen bırakılmasına, infazın ve müteakip işlemlerin mahallinde buna göre yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.