22. Hukuk Dairesi 2015/6334 E. , 2016/11585 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatil ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı iş yerinde 10.08.2009-14.06.2013 tarihleri arasında çalıştığını, bordrolarda asgari ücret gösterildiğini ancak elden ayrıca 250,00 TL ödemenin elden yapıldığını, dini ve resmi bayramlarda çalıştığını, fazla mesai ücretleri ile dini ve resmi bayramlarda çalışmasına rağmen alacaklarının ödenmediğini belirterek, iş sözleşmesini kendisinin haklı sebeple fesih ettiğini beyan ederek davalıdan kıdem tazminatı ile bir takım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, belirli süre rapor aldığını, raporun bitiminden sonra işe gelmediğini, devamsızlık tutanakları tutulduğunu, davacının bu sebeple kıdem tazminatına hak kazanmadığını, muhtemelen daha iyi bir iş bulduğu için veya tazminat alma gerekçesi ile işten ayrıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla mesai ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını, iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla mesai yapıldığı iddia edilen çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle iş yerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir.
Davacının davalı işyerinde 10.08.2009-14.06.2013 tarihleri arasında çalıştığı anlaşılmıştır. Mahkemece hükme esas alınana bilirkişi raporuna göre; davacının fazla mesai çalışmasının tanık beyanına göre tespit edildiği, haftanın altı günü günlük oniki saat, çalışma yaptıklarını, ara dinlenmenin tenzili ile haftalık onsekiz saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek hesaplama yapıldığı görülmüştür. Ancak, bilirkişi tarafından fazla mesai hesaplamalarına esas alınan davacı tanıklarının beyanlarına göre; tanıkların işyerinden fesih tarihinden önce ayrıldıkları, davacının tüm çalışma dönemine şahitlik etmedikleri anlaşılmıştır. Buna göre, çalışma süreleri itibariyle işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilememesi gerekmektedir. Mahkemece fazla mesai alacağının, davacı tanıklarının davalı işyerindeki çalışma aralıklarının tespiti yapılarak, davacının fazla mesai taleplerinin yalnız bu sürelerle sınırlı olarak hesaplanması gerekirken, eksik değerlendirme ile yazılı şekilde kabulü hatalı olup bozmayı gerektimiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 19.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.