
Esas No: 2017/1013
Karar No: 2018/1926
Karar Tarihi: 15.02.2018
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2017/1013 Esas 2018/1926 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki ... köyü, 163 ada 1 parsel sayılı taşınmazın olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tespit edilmesinde; üzerinde bulunan yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1) 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince açılan tespit ve tescil davalarında değerlendirmenin; aynı Kanunun 15/son maddesi uyarınca dava tarihi itibariyle yapılması gerekir.
Belirtilen nedenle; dava konusu taşınmaza dava tarihi olan 2015 yılı verileri esas alınmak suretiyle değer biçilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden 2014 yılı resmi verilerine göre değer biçen bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulması,
2)Taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 4 uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 kabulü ile az bedel tespiti
3) Dava konusu taşınmazın bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına objektif değer artırıcı unsur ilavesi gerektiğinin düşünülmemesi,
4) Acele El Koyma dosyasında, dava konusu taşınmazın üzerinde silaj çukuru bulunduğu belirtilip, değer biçildiği halde, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda gerekçesi açıklanmadan bu yapı bedelinin hesaplamaya dahil edilmemesi,
5) Hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmaz üzerinde su kuyusunun bulunduğu tespit edildiği halde, kuyu bedeline de hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
6) Kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedelinin mahsubu ile fark bedelin davalıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 15/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.