Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/2211
Karar No: 2007/3919
Karar Tarihi: 10.4.2007

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/2211 Esas 2007/3919 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, miras bırakanının taşınmazını muvazaalı olarak davalı S...e devrettiğini ve onun da taşınmazı murisin oğlu davalı O...a temlik ettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarının tescilini istemişlerdir. Mahkeme, işlemlerin danışıklı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay İçtihatları ve İnançları Birleştirme Kararına göre muvazaa niteliği taşıyan işlemler saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar tarafından resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespiti ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptali istenebilir. Somut olayda, taşınmazın temlik tarihindeki gerçek değeri ile satış akdi yapıldığı dönemdeki değeri arasında aşırı bir fark olduğu ve davalının taşınmazı satması için haklı bir nedeninin bulunmadığı, murisin de satılmasına rağmen taşınmazı kullanmaya devam ettiği anlaşılmaktadır. Bu sebeple, davacıların temyiz itirazları yerindedir ve hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddeleridir.
1. Hukuk Dairesi         2007/2211 E.  ,  2007/3919 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : GEBZE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 10/11/2006
    NUMARASI : 2005/47-441

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, miras bırakanları S....M..ölümünden kısa bir süre önce . parsel sayılı taşınmazını diğer mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak davalı oğlu O...a intikalini sağlayabilmek için aracı kıldığı davalı S...’e devrettiğini, onun da murisin ölümünden sonra taşınmazı murisin oğlu davalı O...a temlik ettiğini, devirler karşılığı para almadığını ileri sürüp, tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına  tescilini istemişlerdir.
    Davalı S.. murisin ihtiyacı nedeniyle taşınmazını satmak istemesi üzerine bedeli karşılığında yeri satın aldığını, diğer davalının ısrarı üzerine taşınmazı ona sattığını, davalı O.. her iki satışın da gerçek olduğunu, murisin başka taşınmazlarını da sattığını, satışlar arasında ..yıla yakın zaman bulunduğunu, alım gücü olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, işlemlerin danışıklı olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacılar vekili  tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
                                                            -KARAR- 
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar  verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; miras bırakanın .parsel sayılı taşınmazını 1.8.1994 tarihli akitle ve satış suretiyle davalı S...temlik ettiği, onun da 26.3.1996 tarihinde yine satış şeklinde miras bırakanın oğlu olan davalı O..a devrettiği görülmektedir.
    Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa,niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü dür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçek-ten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirascısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
     Bu durumda  yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve l-4-1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmeside Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay  sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirascılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.                                 
                                  Hemen belirtmek gerekir ki, bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle  zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmeside büyük önem taşınmaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı,miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı,davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Somut olaya gelince, taşınmazın temlik tarihdeki (satış akdinin yapıldığı) değeri ile o tarihteki gerçek değeri arasında 35 kat gibi aşırı bir fark bulunduğu, akit tarihinde davalının işi gereği taşınmazı satması için haklı bir nedeninin bulunmadığı da sabittir. Öte yandan, taşınmaz satılmasına rağmen ölünceye kadar murisin oturmaya ve taşınmazı kullanmaya devam ettiği anlaşılmaktadır. Bütün bu olgular yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde murisin ara malik ( S...dında kişi) kullanmak suretiyle çekişme konusu taşınmazı diğer mirasçılardan kaçırmak amacıyla, danışıklı olarak davalı oğlu O...".intikalini sağladığı sonucuna varılmaktadır.
    Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, delillerin yanlış takdir ve değerlendirilmesi suretiyle yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.4.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

     

     


     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi