Esas No: 2017/208
Karar No: 2021/418
Karar Tarihi: 06.04.2021
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/208 Esas 2021/418 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
1. Taraflar arasındaki “işçilik alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, ... 4. İş Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karar davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı tarafa ait işyerlerinde 10.01.2004-20.05.2011 tarihleri arasında restoran bölümünde çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın feshedildiğini, alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları, fazla çalışma, yıllık izin ücreti, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının, birleşen dava dilekçesinde ise yıllık izin ücreti alacağının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir
Davalı Cevabı:
5. Davalı... İplik Teks. Tur. İnş. Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def"inde bulunduklarını, davacının yıllık izinlerini kullandığını, alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, 13.03.2014 havale tarihli dilekçesinde ise; ekte sunduğu 08.12.2005 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi örneğine göre ... Termal Otelin... İplik Teks. Tur. İnş. Tic. A.Ş.’ye devrolduğunu, mevcut yanlışlığın düzeltilmesi ile davalı taraf olarak sadece... İplik Teks. Tur. İnş. Tic. A.Ş.’nin kaydedilmesini talep etmiştir.
6. Birleşen davada davalı ...Ş. vekili cevap dilekçesinde; davacının ... Termal Tur. San. ve Tic. A.Ş. nezdinde işe başladığını, 08.12.2005 tarihinde... İplik Teks. Tur. İnş. Tic. A.Ş.’ye devrolunarak birleştiğini, ... İplik Teks. Tur. İnş. Tic. A.Ş.’nin ise 06.08.2013 tarihinde ... Yatırım Holding A.Ş.’ye devrolarak birleştiğini, davalı tarafın ... Yatırım Holding A.Ş. olduğunu, davacının mevsimlik çalıştığını, bu nedenle yıllık izin ücreti talebinde bulunamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararı:
7. ... 4. İş Mahkemesinin 14.10.2014 tarihli ve 2013/43 E., 2014/604 K. sayılı kararı ile; davacının, 10.01.2004 tarihinden itibaren devamlılık gösteren ve arada bazı boşluklar da olan çalışmalarının bulunduğu, yaz sezonunda davalılara ait ..."daki otelde, kış sezonunda ise yine davalılara ait Uludağ"daki otelde ara vererek çalıştığı ve fiili çalışmasının 10.01.2004-19.05.2011 tarihleri arasında gerçekleştiği, iş sözleşmesinin davalı işverence haklı nedene dayanılmaksızın sona erdirildiği, davacının yıllık iznini kullandığını veya ücretinin ödendiğini davalı işverence ispatlanamadığı, tanık beyanları ve dosya içeriğine göre fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunduğu, haftada bir gün tatil yaptığı anlaşıldığından hafta tatili ücreti talebinin reddedildiği, davacının işe başladığı ... Termal Tur. San. ve Tic. A.Ş.’nin, ... İplik Teks. Tur. İnş. San. ve Tic. A.Ş."ye devrolduğu, ... İplik Teks. Tur. İnş. San. ve Tic. A.Ş.’nin ise 2013 yılında ... Yatırım Holding A.Ş."ye devrolduğunu, alacaklardan davalı ...Ş."nin sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
8. ... 4. İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ...Ş. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
9. Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 23.11.2015 tarihli ve 2014/20854 E., 2015/22999 K. sayılı kararı ile; davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra “…2…Somut olayda, her ne kadar davalı tarafça sunulan bir kısım bordrolarda aylık 1,5 saat fazla mesai tahakkuku varsa da, dinlenilen tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının rutin çalışmasının, sabah 08:00-14:30 a kadar çalışıp ara dinlenmesi verilerek 17:00 da tekrar başlayıp akşam 22:00 ye kadar çalışma şeklinde antraklı bir çalışma düzeninde olduğu ve haftanın 6 günü bu şekilde çalıştığı anlaşılmaktadır. Bu durumda haftalık rutin olarak 18 saat fazla mesainin yapıldığının kabulü zorunludur. İşverence her ay 1,5 saat gibi cüz’i bir fazla çalışma tahakkuku yapılarak -yasanın hükmünü dolanarak- kanuna karşı hile yoluna başvurulduğu görülmektedir. Bu nedenle sunulan bordalardaki fazla mesai tahakkukları ödenmiş ise, bu ödemelerin tanık beyanlarına göre belirlenecek fazla mesai hesabından mahsubu gerekirken bordrolar hiç dikkate alınmadan hüküm kurulması isabetsizdir.
3- Davacının ulusal bayram ve genel tatil alacağı bulunup bulunmadığı hususu taraflar arasında tartışmalıdır.
Davalı tarafça sunulan bir kısım bordrolarda yapılmış ulusal bayram ve genel tatil alacağı tahakkuklarının varlığı tespit edilmiştir. Mahkemece bu tahakkukların karşılığının ödenip ödenmediği banka ve/veya şirket kayıtları ile belirlendikten sonra bu ödemelerin yapılmış oyması durumunda tahakkuk olan aylar dışlanmak suretiyle hesaplama yapılması gerekirken hiç dikkate alınmamış olması hatalıdır.
4-Davacının mevsimlik işçi olarak çalışıp çalışmadığı hususu taraflar arasında tartışmalıdır.
Çalışmanın sadece yılın belirli bir döneminde sürdürüldüğü veya tüm yıl boyunca çalışılmakla birlikte çalışmanın yılın belirli dönemlerinde yoğunlaştığı işyerlerinde yapılan işler mevsimlik iş olarak tanımlanabilir. Söz konusu dönemler işin niteliğine göre uzun veya kısa olabilir. Her zaman aynı miktarda işçi çalıştırmaya elverişli olmayan ve işyerinde yürütülen faaliyetin niteliğine göre işçilerin her yıl belirli sürelerde yoğun olarak çalıştıkları ve fakat yılın diğer dönemlerinde iş sözleşmelerinin, ertesi yılın faaliyet dönemi başına kadar ara vermeyi gerektirdiği işler mevsimlik iş olarak değerlendirilir.
4857 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, mevsimlik işlerde yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümler uygulanamaz. Bir başka anlatımla, mevsimlik işçi İş Kanununun yıllık ücretli izin hükümlerine dayanarak, yıllık ücretli izin kullanma veya buna dayanarak ücret alacağı isteminde bulunamaz.
Somut olayda, davacı davalı işverene ait iki ayrı otelde yaz ve kış ayrı ayrı çalıştırılmıştır. Ancak davacının hizmet döküm cetvelinin incelenmesinde davacının yazlık otelden Ekim ayı sonunda ayrılıp. Kışlık otelinde Ocak ayında bildirimin yapıldığı ve yıllık bildirimlerin hiçbir zaman 330 günün üzerine çıkmadığı görülmektedir. İki işyeri arasındaki bildirimlerde de bir düzenin olduğu ve bu çalışmanın aralıklı çalışma değil, mevsimlik çalışma olarak kabulü gerektiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mevsimlik olarak çalışan işçinin yıllık ücretli izin hakkı ve dolayısiyle de izin ücreti talep hakkı bulunmadığından bu talebin reddi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi yasaya aykırı olup karar bozulmalıdır…” gerekçeleriyle karar bozulmuştur.
Direnme Kararı:
10. ... 4. İş Mahkemesinin 18.07.2016 tarihli ve 2016/25 E., 2016/517 K. sayılı kararı ile; Özel Dairenin (2) ve (3) numaralı bentlerinde yer alan bozma sebeplerine uyulmakla birlikte, (4) numaralı bent yönünden ise, davacının dönemsel olarak farklı işyerlerinde aynı işveren bünyesinde çalışmasının devam ettiği, yapılan çalışmanın kesintili çalışma sayılmak suretiyle yıllık izin ücreti alacağı taleplerinin kabul edildiği emsal dosyalarda verilen kararların Yargıtay tarafından onandığı, davacının çalışma süreleri, yaptığı işin niteliği, işyerinin hizmet kapsamı dikkate alındığında yapılan çalışmanın kesintili çalışma niteliğinde olduğu, davacının mevsimlik işçi sayılamayacağı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
11. Direnme kararı süresi içinde davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
12. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda, davalı işveren nezdinde yaz ve kış aylarında iki ayrı otelde yıllık çalışma gün sayısı on bir ayın (330 günün) altında olacak şekilde çalıştığı anlaşılan davacının çalışmasının mevsimlik çalışma mı yoksa aralıklı çalışma mı olduğu, buradan varılacak sonuca göre davacının yıllık izin ücreti alacağına hak kazanıp kazanamayacağı noktasında toplanmaktadır.
III. GEREKÇE
13. Dinlenme ve yıllık ücretli izin hakkı, iş hukukuna hakim olan işçinin korunması ilkesi çerçevesinde pek çok uluslararası belgede düzenlenmiş, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) “Sosyal ve Ekonomik Haklar” başlığı altında sosyal bir hak olarak kabul edilmiş ve güvence altına alınmıştır (Tulukçu, N. B.: İş Hukukunda Dinlenme Hakkı, 2012, s. 234).
14. Anayasanın 50. maddesi, "Dinlenmek çalışanların hakkıdır. Ücretli hafta ve bayram tatili ile yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir." hükmünü içermektedir.
15. 4857 sayılı İş Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun/İş Kanunu) konuya ilişkin “Yıllık ücretli izin hakkı ve izin süreleri” başlıklı 53. maddesinin birinci fıkrasında işyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verileceği; ikinci fıkrasında yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemeyeceği; üçüncü fıkrasında ise niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışanlara bu Kanunun yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümlerinin uygulanmayacağı düzenlenmiştir.
16. Öte yandan, Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği’nin 12. maddesinde; "4857 sayılı İş Kanunu’nun 53’üncü maddesinin üçüncü fıkrasında sözü geçen ve nitelikleri yönünden bir yıldan az süren mevsim veya kampanya işlerinin yürütüldüğü iş yerlerinde devamlı olarak çalışan işçilerin yıllık ücretli izinleri hakkında bu yönetmelik hükümleri uygulanır." hükmüne yer verilmiştir.
17. Bu genel açıklamalardan sonra mevsimlik iş kavramının açıklamasında yarar bulunmaktadır.
18. Bilindiği üzere İş Hukuku mevzuatımızda iş kanunlarıyla mevsimlik işçilerin çalışma koşulları düzenlenmiş olmasına rağmen, mevsimlik işin tam bir tanımı yapılmadığı gibi hangi işlerin mevsimlik işler olduğu da açıkça belirtilmemiştir.
19. Mevsimlik işlere ilişkin hükümler, İş Kanunu’nun 29. maddesinin yedinci fıkrası ile yukarıda da değinilen İş Kanunu’nun 53. maddesinin üçüncü fıkrası ve aynı Kanunun 60. maddesine dayanılarak çıkarılan Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliğinin 12. maddesinde yer almaktadır. Bu hükümlerde mevsimlik işin tanımına yer verilmemiş ancak yılın herhangi bir devresinde çalışmaların yapıldığı, diğer zamanlarda yapılmadığı veya çalışmanın azaltıldığı işyerleri tanımı yapılarak mevsimlik çalışanların yıllık izin haklarının bulunmadığı, ancak toplu iş sözleşmesi kapsamına alınabileceği hükme bağlanmıştır.
20. Açıklanan düzenlemelerde de görüldüğü üzere, çalışmanın yılın belirli bir döneminde yoğunlaştığı işyerlerinde yapılan işler, mevsimlik işler olarak tanımlanabilir.
21. Nitekim mülga 3008 sayılı İş Kanunu’nun 2/B maddesinde “yılın herhangi bir devresinde tam veya fazla faaliyette bulunup, öteki devrede tümüyle faaliyetten kalan veyahut faaliyetini azaltan iş yeri” mevsimlik işyeri olarak kabul edilmiştir.
22. Mevsimlik iş öğretide de, yılın belli dönemlerinde faaliyetin yoğunlaştığı, diğer dönemlerinde azaldığı veya tamamen durduğu ve bu durumun yılın belli dönemlerinde tekrarlandığı işler olarak tanımlanmaktadır.
23. Söz konusu dönemler işin niteliğine göre uzun veya kısa olabilir. Her zaman aynı miktarda işçi çalıştırmaya elverişli olmayan ve işyerinde yürütülen faaliyetin niteliğine göre işçilerin her yıl belirli sürelerde yoğun olarak çalıştıkları fakat yılın diğer döneminde iş sözleşmelerine ertesi yılın faaliyet dönemi başına kadar ara vermeyi gerektiren işler, mevsimlik iş olarak değerlendirilebilir.
24. Mevsimlik işlerin özelliğini yılın belirli bir döneminde periyodik, düzenli olarak tekrarlanması oluşturur. Genellikle oteller, plajlar ve eğlence yerlerinde, gıda, inşaat, tarım ve ormancılık işkolunda mevsimlik iş sözleşmeleri yapılmaktadır (Süzek, S.: İş Hukuku, 18. Baskı, ... 2019, s. 256).
25. İş Kanunu’nun 53. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca mevsimlik işlerde yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümler uygulanmayacağından mevsimlik işçi, İş Kanunu’nun yıllık ücretli izin hükümlerine dayanarak yıllık ücretli izin kullanma veya buna dayanarak ücret alacağı isteminde bulunamaz. Hemen belirtmek gerekir ki, belirtilen kural, nispi emredici kural olup işçi lehine bireysel iş sözleşmesi ya da toplu iş sözleşmesi ile yıllık ücretli izne ilişkin hükümler düzenlenebilir ve mevsimlik işçiler için yıllık izin hakkı tanınabilir.
26. Diğer taraftan, yapılan iş mevsimlik değil ve işçi aralıklı çalıştırılmış ise bir yılı doldurmak koşulu ile işçinin izne hak kazandığı kabul edilmelidir.
27. Kanun koyucunun mevsimlik işte yıllık izin öngörmemiş olmasının temel gerekçesi, çalışılan süre itibarıyla dinlenme ihtiyacının ortaya çıkmamış oluşudur. Ne var ki, özellikle işçinin her yıl on bir ay civarında çalıştırılması ve kısa bir askı süresinden sonra yeniden çalışmaya devam etmesi, diğer bir ifade ile yılın tamamına yakın bir bölümünde çalışılma hâlinde, anayasal temeli olan dinlenme hakkının tanınması gerekmektedir. On bir ayı aşan çalışmalarda ise, yılın kalan bölümünde dinlenme hakkının gereğinin yerine getirilmesi için gereken süre bulunmadığından, on bir ayı aşan çalışmalarda çalışma şeklinin mevsimlik iş olarak değerlendirilmesine olanak bulunmamaktadır. Bu çeşit bir çalışmanın aralıklı çalışma olması nedeniyle mevsimlik işten söz edilemeyeceğinden, bu sürede de bir yılı doldurmak koşulu ile işçinin yıllık ücretli izne hak kazandığı kabul edilmelidir.
28. Çalışmaların mevsimlik iş olup olmadığının, işin ve iş yerinin özelliğine göre titizlikle irdelenmesi gereği de göz ardı edilmemelidir.
29. Somut olayda, davacı işçi yaz aylarında davalı tarafa ait ...’da bulunan otelde, kış aylarında ise Uludağ’da bulunan otelde çalıştığını, yıllık izin kullanmadığı gibi karşılığı ücretin de ödenmediğini ileri sürmüş; davalı ...Ş. ise davacı mevsimlik işçi olduğundan yıllık izin ücreti alacağının bulunmadığını savunmuştur.
30. Dosya içeriğinden, davacının davalıya ait otel işyerlerinin restoran bölümünde 10.01.2004-19.05.2011 tarihleri arasında genellikle Aralık-Mart ayları ile Nisan-Ekim ayları arasında ve bir yıl içerisindeki çalışma süresi on bir ayın (330 gün) altında kalacak şekilde çalıştığı anlaşılmaktadır.
31. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgulara göre, davacının görev yaptığı otellerden birinin yaz aylarında, diğerinin ise kış aylarında olmak üzere faaliyetlerinin yoğunlaştığı, otellerin restoran bölümünde çalışan davacının da buna bağlı olarak yılın aynı dönemlerinde çalıştığı ve aynı dönemlerinde iş sözleşmesinin askıya alındığı anlaşıldığından, davacının mevsimlik işçi olduğu kabul edilmelidir.
32. Ayrıca ifade etmek gerekir ki, tüm çalışma süresi boyunca bir yıl içerisindeki çalışması on bir ayın altında kaldığından, mevsimlik iş sözleşmesi ile çalışan davacı işçinin yıllık ücretli izin hakkından faydalanamayacağı açıktır.
33. O hâlde, mahkemece mevsimlik işçi olarak çalışan davacının yıllık izin ücreti hakkından faydalanamayacağı ve dolayısıyla yıllık izin ücreti alacağı bulunmadığından bu talebin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne hükmedilmesi hatalıdır.
34. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, davacının aynı işveren bünyesinde yıl boyunca aralıklı şekilde çalıştığı, işyerinin niteliği ve davacının yaptığı iş dikkate alındığında mevsimlik işçi olduğunun kabul edilmeyeceği, davacının yıllık izin hakkının bulunduğu, bu nedenle direnme kararının onanması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.
35. Hâl böyle olunca, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
36. Ne var ki, mahkemece bozma kararının uyulan kısmı hakkında verilen karara yönelik olarak da temyiz itirazları bulunduğundan, bu kısma yönelik itirazların incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
37. Öte yandan, her ne kadar gerekçeli karar başlığında dava tarihi “11.01.2013” yerine “13.01.2016” olarak gösterilmiş ise de, bu yanlışlık mahallinde düzeltilebilir bir maddi hata olarak kabul edilmiştir.
IV. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA,
2-Uyulan kısma yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.04.2021 tarihinde oy çokluğu ile kesin olarak karar verildi.