Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/10602 Esas 2017/15303 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/10602
Karar No: 2017/15303
Karar Tarihi: 15.06.2017

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/10602 Esas 2017/15303 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıkların, kendilerini Cumhuriyet Başsavcısı olarak tanıtıp katılanların evinde polis memurları tarafından arama yapıldığını söyleyerek ve katılanların kimlik bilgilerini kullanarak bankalardan işlem yaptığını iddia ederek, katılanın kredi kartı hesabına para yatırmasını sağlamışlar ve bu eylem nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturmaktadır. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hüküm temyiz edilerek incelendi ve sanıkların mahkumiyeti uygun görülmüştür. Ancak, nitelikli dolandırıcılık suçunu değerlendirmek için üst derece Ağır Ceza Mahkemesi'nin görevli olduğu belirtilerek Asliye Ceza Mahkemesi görevsizlik kararı vermelidir. Bu nedenle hüküm BOZULMUŞTUR.
Kanun Maddeleri:
- Türk Ceza Kanunu'nun 157/1, 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri
- Türk Ceza Kanunu'nun 158/1-L maddesi
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi
- 326/son maddesi.

15. Ceza Dairesi 2017/10602 E. , 2017/15303 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkûmiyet

Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkûmiyetine ilişkin hükümler sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Sanıkların, kendilerini Cumhuriyet Başsavcısı olarak tanıtıp katılanların evinde polis memurları tarafından arama yapıldığını, katılan ..."ün kimlik bilgilerinin kullanılarak bankalardan işlem yapıldığını söyleyip katılanın verdikleri kredi kartı hesabına bir miktar para yatırmasını sağladıklarının kabul edildiği eylemin 5237 sayılı TCK"nın 158/1-L maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 15/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.