5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/13311 Esas 2016/1350 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/13311
Karar No: 2016/1350
Karar Tarihi: 08.02.2016

5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/13311 Esas 2016/1350 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir karara temyiz başvurusu yapılmıştır. Yargıtay, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosyayı inceledikten sonra temyiz isteğinin reddi nedenlerinin bulunmadığına hükmederek, kararın esasına geçmiştir. Kararda, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında mağdurun doğrudan eser sahipleri olmadığı belirtilmiştir. Ayrıca, sanığın aynı mağdura karşı değişik zamanlarda aynı suçu işleyip işlemediği ve hak yoksunluklarına hükmedilirken TCK'nın 43/1. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına dair tartışmanın zorunlu olduğu vurgulanmıştır. Son olarak, yapılacak yeniden değerlendirme için kanun maddesi detayları verilmiştir: 5237 TCK'nın 53. maddesi ve Anayasa Mahkemesinin 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı. Karar, bu sebeplerden dolayı bozulmuştur.
19. Ceza Dairesi         2015/13311 E.  ,  2016/1350 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylem nedeniyle sanık hakkında, .... Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi"nin 08/04/2009 tarih 2009/50 Esas 2009/416 sayılı kararının bozulmasına ilişkin, 7. Ceza Dairesi"nin 17.04.2013 tarih 2011/3336 Esas 2013/9302 Karar sayılı ilamının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında;
    Anılan dosyanın incelenerek mümkünse birleştirilmesi, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
    2- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 08/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.