1. Hukuk Dairesi 2021/4274 E. , 2021/6876 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.
Davacı ... ve arkadaşları murisleri ... oğlu ... oğlu ... adına kayıtlı olan Temmuz 1322 Daimi tarih ve 13 sıra numaralı tapu kaydının kapsamında kalan çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında tespit harici bırakıldığını, dayanak kaydın komşu ..., ..., ..., ... parsel sayılı taşınmazlara revizyon gördüğü, ne var ki tapu kaydının miktarı kadar uygulanmadığı, zira çekişmeli taşınmazın miktar fazlalığı olarak tespit harici bırakıldığını, oysa ki bu yerin tutundukları tapu kaydının kapsamında kaldığı iddiasıyla, taşınmazın hisseleri oranında adlarına tescilini istemişlerdir.
Davalı Hazine davaya konu edilen taşınmazın bulunduğu yörede kadastro tespit işlemlerinin 1988 yılında kesinleştiğini, kadastro dışı-tespit harici bırakılma işleminin de bir kadastro işlemi olduğunu, bu tür işlemler nedeniyle açılacak davaların 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, bu davanın 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılmış olması nedeni ile reddinin gerektiğini, aynı kayda dayanarak yeni bir tescil oluşturulmasının hukuki dayanaktan yoksun olacağını, davaya konu taşınmaz üzerinde davacılar yararına malik sıfatıyla zilyetlik koşullarının oluşmadığını belirterek; davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., davanın 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, taşınmazın tescil harici bırakılması suretiyle yapılan işlemin kadastro işlemi mahiyetinde olduğunu, bu işleme karşı açılacak davaların 10 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğunu, dava konusu taşınmazın 1/25000 ölçekli Çevre düzeni planında doğal karakteri korunacak alan ve 1. derece doğal sit alanı sınırları içerisinde kaldığını, bu nedenle özel mülkiyete konu edilemeyeceğini belirterek; davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., dava konusu taşınmazın sınırları içerisinde bulunduğu köyün tüzel kişiliğinin kaldırılmış olması nedeniyle davanın ... Belediyesi’ne yöneltilmesi gerektiğini, dayanak tapu kaydına keşfen kapsam tayin edilmesi gerektiği, öte yandan dava konusu taşınmaz ile ilgili olarak ne muris adına ne de mirasçılar adına zilyetlik iddiasında bulunulmadığını, bu nedenle tescil talebinin hukuki dayanağının bulunmadığını, dava konusu taşınmazın doğal sit alanı ve arkeolojik sit alanında yer alabileceğinin değerlendirildiğini belirterek; usul ve yasaya aykırı olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın sübut bulmadığından reddine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından HMK’nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 17/11/2021 Çarşamba günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı Hazine vekili Avukat ... geldiler. Davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen diğer davalılar vekilleri avukat gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare dosya incelenerek gereği görüşüldü:
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için 3.050.00 TL duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 14,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 17/11/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.