7. Ceza Dairesi Esas No: 2019/2582 Karar No: 2021/8676 Karar Tarihi: 28.06.2021
5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2019/2582 Esas 2021/8676 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararı, 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçu nedeniyle verilen hükümle ilgilidir. Temyiz durumunda olan bu kararda, öncelikle yeni çıkan yasa ve değişen kanun maddelerine dikkat çekilmektedir. 7242 sayılı Yasa ile 5607 sayılı Yasanın değiştirilen maddelerine eklenen düzenlemeler ve Anayasa Mahkemesi kararlarına atıfta bulunularak, yerel mahkemenin bu maddeleri gözetmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Aynı zamanda, 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ve yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nun 251/1. maddesi ile ilgili bazı değişikliklerden de bahsedilmektedir. Eşyanın değerinin hafif ya da pek hafif olması durumunda verilecek cezaların indirilmesi ve etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale gelmesi gibi konular da ele alınmaktadır. Bu çerçevede, sanığın eyleminin “Basit Yargılama Usulü” yönünden yeniden değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Hükümden sonra verilen kararların kanun ve maddelerine uygun bir şekilde gösterilmemesi nedeniyle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kanun ve maddeler olarak; 5607 sayılı Kanunun 3/22. maddesi, 5607 sayılı Kanunun 5/2. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 7. maddesi, 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi, 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası, 6545 sayılı Yasanın geçici 5/1-d bendi, 5271 sayılı CMK’nun 251/1. maddesi ve CMK'nın 231/9. ve 232/6. maddeleridir.
7. Ceza Dairesi 2019/2582 E. , 2021/8676 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; 1.Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu, 2. 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesinde yapılan değişiklik öncesi anılan maddede öngörülen hapis cezası üst haddinin 2 yıl olduğu gözetilerek; Anayasa Mahkemesi"nin 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile yeniden düzenlenen ve 5271 sayılı CMK’nun 251/1. maddesinde hüküm altına alınan basit yargılama usulüne ilişkin aynı Yasanın geçici 5/1-d bendinde yer alan “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresinin Anayasa"ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmesi, aynı şekilde 16.03.2021 tarihli, 31425 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 14.01.2021 tarih ve 2020/81 E., 2021/4 K. sayılı kararı ile yargılama aşamasında olup, henüz kesinleşmiş hükümle sonuçlanmamış dosyalar yönünden, ceza miktarı üzerinde fail lehine etki doğuracağı, bu nedenle belirli bir tarih itibariyle hükme bağlanmış olan dosyalarda basit yargılama usulünün uygulanmamasının Anayasa"nın 38. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle 7188 sayılı Yasanın 31. maddesiyle eklenen Geçici 5. maddenin (d) bendinde yer alan "...hükme bağlanmış..." ibaresinin iptal edildiği de dikkate alınmak suretiyle, TCK"nun 7. ve CMK’nun 251. maddeleri uyarınca sanığın eyleminin “Basit Yargılama Usulü” yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 3. Adli sicil kaydında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel hali bulunmayan, hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinden yararlanmak istediğini beyan eden ve dosyada KEMT varakası bulunmadığından kamu zararından haberdar olmayan sanık ..."a dava konusu eşyanın, dosyada mevcut 02.02.2015 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen CİF değeri esas alınarak gümrük idaresince hesaplanacak eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ile diğer eş etkili vergiler ve mali yükler toplamından oluşan kamu zararının tespit edilerek bildirilmesi ve sonucuna göre gerektiğinde CMK"nun 231/9. maddesi de gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken "...kamu zararı giderilmediğinden..." şeklindeki yasal olmayan ve yetersiz gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, 4. Sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen hapis cezasının kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirileceğinin ihtarına ve denetim süresinin iyi halli olarak geçirilmesi halinde cezanın infaz edilmiş sayılacağına karar verilirken uygulanan kanun ve maddelerinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan ... İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.