8. Hukuk Dairesi 2013/38 E. , 2013/20001 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile ... ve ... ve ... aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 21.06.2012 gün ve 11/86 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... temsilcisi ile dahili davalı ... vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı, dava dilekçesinde mevki ve sınırlarını bildirdiği tescil harici bir parça taşınmazın babasına ait iken 1982 yılında kendisine devredildiğini açıklayarak adına tapuda kayıt ve tescilini istemiştir.
Davalı ... vekili ile dahili davalı ... vekili taşınmaz Devletin hüküm ve tasarrufu altında, zilyetlikle edinilemeyecek yerlerden olduğundan ayrı ayrı davanın reddine karar verilmesini savunmuş, davalı ... temsilcisi usulüne uygun tebligata rağmen cevap vermemiş ve yargılama oturumlarında da temsil edilmemiştir.
Mahkemece, davacı lehine zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleştiği, ancak taşınmaz baraj kamulaştırma sahası içinde kaldığından 22.07.2011 tarihli teknik bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 20.555,80 m2"lik yerde bulunan 4-5 yaşında 20 adet zeytin, 15-20 yaşında 28 adet badem, 3 adet incir ve 12-15 yaşındaki bağın davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... temsilcisi ve dahili davalı ... vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. ve 17.maddeleri gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaz ... Kadastro Müdürlüğü"nün 04.02.2010 tarih ve 459 sayılı yazısından 1987 yılında yapılan tapulama çalışmalarında 766 sayılı Yasa"nın 2. maddesine göre neden belirtilmeden tescil harici bırakılmıştır. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar taşınmazın hangi nedenle tescil harici bırakıldığını açıklamadan, davacının babasına aitken 20-30 yıl önce ölümü ile kardeşler arasında yapılan taksimle davacıya intikal ettiğini ve o tarihten beri kesintisiz olarak davacı tarafından kullanıldığını bildirmişlerdir. Hal böyle ise de, ... 10. Bölge Müdürlüğü"nün 07.01.2011 tarih ve 6461 sayılı yazısında ... Barajı kamulaştırma sahası içinde kalan taşınmaza elatma tarihinin 29.04.1999 olduğu belirtilmiştir. Her ne kadar taşınmazın hangi nedenle tescil harici bırakıldığı, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı usulüne uygun olarak araştırılmamış ise de, taşınmazın tescil harici bırakıldığı 1987 yılından idare tarafından el atıldığı 1999 yılına kadar 20 yıllık süre geçmediğinden kazanma koşulları oluşmamıştır.
Öte yandan davacı tescil isteğinde bulunmuş olup tescili istenen taşınmazın kamu hizmetine tahsis edildiği hallerde tescil yerine mülkiyetin tespitine karar verilebilir ise de taşınmaz üzerinde bulunan ağaçlar TMK"nun 684. maddesine göre arzın bütünleyici parçası olup ayrı bir mülkiyet konusu oluşturamaz. Davacı tarafından muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin istek ve dava olmadığı halde 6100 sayılı HMK"nun 26. maddesine (1086 sayılı HUMK"nun 74.maddesi) aykırı olarak yazılı şekilde karar verilmiş olması da usul ve yasaya uygun değildir.
Davalı ... temsilcisi ile dahili davalı ... vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, HUMK"nun 388/4., HMK m.297/ç) ve 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden ..."ne iadesine, 26.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.