Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/10427 Esas 2017/15279 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/10427
Karar No: 2017/15279
Karar Tarihi: 15.06.2017

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/10427 Esas 2017/15279 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, dolandırıcılık suçundan Asliye Ceza Mahkemesi'nde mahkûm edilmiştir. Sanığın, mağdurun cep telefonuyla iletişim kurarak emniyetten aradığını ve hesaplarının çete tarafından ele geçirildiğini söyleyerek mağdurun 6.800 TL para yatırmasını sağladığı tespit edilmiştir. Ancak, suçun niteliği nedeniyle bu dosyanın üst dereceli bir mahkemede görülmesi gerektiği belirtilerek, hüküm BOZULMUŞ ve ceza miktarı bakımından kazanılmış hak saklı tutulmuştur. Suç, Türk Ceza Kanunu'nun 157/1, 52/2 ve 53 maddeleri uyarınca işlenmiştir. Ayrıca, sanığın eylemi 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 158/1-L maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu belirtilmiştir.

15. Ceza Dairesi 2017/10427 E. , 2017/15279 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1,52/2,53 maddeleri gereğince mahkûmiyet

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Sanığın, katılanı cep telefonundan arayarak emniyetten aradığını, ... ve... isimli şahısları tanıyıp tanımadığını, hesaplarının çete tarafından ele geçirildiğini evinde polislerin bulunduğunu, eşiyle görüştüreceklerini söylediği ve müştekiyi telekonferans yöntemiyle eşiyle görüştürmesi üzerine müştekinin, şüphelinin söylediklerine inanıp sanığın gösterdiği hesaba 6.800,00 TL para yatırdığının kabul edildiği eylemin 5237 sayılı TCK"nın 158/1-L maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 15/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.