18. Ceza Dairesi 2015/24214 E. , 2016/10282 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Fuhuş
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- CMK"nın 116. maddesinde; yakalanabileceği veya suç delillerinin elde edilebileceği hususunda makul şüphe varsa; şüphelinin veya sanığın üstü, eşyası, konutu, iş yeri veya ona ait diğer yerlerde arama yapılabileceği, 119. maddesinde ise; hâkim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet Savcısının, Cumhuriyet Savcısına ulaşılamadığı hallerde ise, kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlilerinin arama yapabileceği, ancak; konutta, iş yerinde ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda aramanın, hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısının yazılı emri ile yapılabileceği, düzenlenmiştir.
"Delilleri takdir yetkisi” başlıklı CMK"nın 217/2. maddesinde, “yüklenen suç, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir.” şeklindeki düzenlemeyle, delillerin doğruluğu, haklılığı ve hakkaniyete uygunluğunun sağlaması amaçlanarak, ister soruşturma ister kovuşturma evrelerinde olsun, hukuka aykırı olarak elde edilen delillerin hükme esas alınmayacağı belirtilmiş, “Hukuka kesin aykırılık hâlleri” başlıklı CMK"nın 289/1-i maddesinde ise, “hükmün hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delile dayanması" hali kesin hukuka aykırılık kabul edilerek temyiz yasa yolunda bozma sebebi sayılmıştır.
Bu açıklamalar dikkate alınarak somut olay bir bütün olarak değerlendirildiğinde, Asayiş Büro Amirliğine yapılan bir ihbar ile, sanığa ait...Otelin kapatılmasına rağmen yanındaki apartmandan otele müşteri alındığının bildirilmesi üzerine bir arama kararı olmaksızın belirtilen apartmana girilerek apartmanın 3. katında mağdur ... ile tanık ..."nın sanık tarafından açılan demir kapıdan içeri girdiklerinin görülmesi üzerine polislerinde buradan içeri girerek sanık ile suç delillerini tespit ettikleri somut olayda, bir suç işlendiği haberini alan kolluk görevlilerinin, gecikmeksizin durumu Cumhuriyet Savcısına bildirerek şüphelinin yakalanması ve suç delillerinin elde edilmesini temin amacıyla CMK"nın 116 ve devamı maddeleri uyarınca usulüne uygun arama kararı alarak işlem yapması gerekirken, yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere aykırı bir şekilde, arama kararı olmaksızın suç yerinde yapılan aramanın hukuka aykırı olacağı, hukuka aykırı arama sonucu elde edilen delillerinde hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş yasak delil niteliğinde bulunduğunun anlaşılması karşısında, sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Kabule göre de;
a) Anayasanın 141, CMK’nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi inandıracak, Yargıtay denetimine de imkan verecek biçimde olması gerekir. Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda hukuki nitelendirmenin yapılması gerekirken, açıklanan bu hususlara uyulmayarak gerekçesiz hüküm kurulması,
b) Temel hapis cezası alt sınırdan takdir ve tayin olunduğu halde, aynı gerekçeye dayanılarak, adli para cezasının belirlenmesine esas temel tam gün birim sayısının asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle hükümde çelişkiye düşülmesi,
c) Sanığın adli sicil kaydında görülen ... Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/202-2008/232 E-K sayılı sahtecilik suçundan verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının 30.07.2008 tarihinde kesinleşmesi nedeniyle tekerrüre esas alınması gerekirken, sanık hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı ve sanık ..."nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11/05/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.