4. Hukuk Dairesi 2018/4712 E. , 2020/1551 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... Köyü Muhtarlığını temsilen Muhtar ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 19/04/2016 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16/11/2017 günlü karara karşı davalılardan ..., ..., ... ve ... vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; adı geçen bir kısım davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ile ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2016/197 esas, 2017/387 sayılı kararının kaldırılmasına ve davanın esastan reddine dair verilen 21/06/2018 günlü kararının Yargıtayca incelenmesi davacı kurum temsilcisi tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne dair verilen hüküm hakkında davalılardan ..., ..., ..., ... vekilinin istinaf başvurusu üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi tarafından anılan davalıların istinaf başvurusunun kabulüne, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2016/197 esas, 2017/387 sayılı kararının kaldırılmasına ve davanın esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı kurum temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalılardan ..., ..., ... ve ..."un ... köy muhtarlığında ihtiyar heyeti olarak, diğer davalının murisi olan ..."in ise muhtar olarak görev yaptığını, köy muhtarlığının değişmesi ile beraber yapılan denetim neticesinde, davalıların görev yaptıkları 2008-2012 yılları arasında köy tüzel kişiliğine ait kahvehane, dükkan ve tarlaların kira bedellerinin dava dışı kişilerden tahsil edilmediğinin belirlendiğini, bu kapsamda tahsil edilmeyen köy gelirleri yönünden ... 2. İcra Müdürlüğünün 2016/2746 esas sayılı dosyasında davalılar hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibe davalılar tarafından itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatı isteminde bulunmuştur.
Davalılar, yersiz açılan davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
İlk derece mahkemesince; davalıların atılı eylem nedeniyle ... 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/316 esas 2015/ 653 sayılı kararı ile ihmal suretiyle görevi kötüye kullanmak suçundan cezalandırılmalarına karar verildiği, köy gelirlerinin tahsil edilmemesinde kusurlu oldukları gerekçesi ile bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükme karşı davalılardan ..., ..., ..., ... vekili istinaf talebinde bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; davacı köy tüzel kişiliğinin öncelikle borcu bulunan dava dışı kişilerden alacağını tahsil etmek için yasal yollara başvurması; tahsil edilemediği takdirde davalılara başvurması gerektiği gerekçesiyle anılan davalıların istinaf başvurusunun kabulüne, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2016/197 esas, 2017/387 sayılı kararının kaldırılmasına ve davanın esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı kurum temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamından, davalılardan ...’in murisi olan ..."in ... köyü muhtarı olarak diğer davalıların ise ihtiyar heyeti üyesi olarak görev yaptıkları 2008-2012 yılları arasında köy tüzel kişiliğine ait dükkan, tarla ve kahvehane kira bedellerinin kiracı olan dava dışı kişilerden tahsil edilmediğinin yapılan idari soruşturma ile belirlendiği, dava dışı borçlu olan kişilerin alınan ifadelerinde de borçları olduğunu kabul ettikleri, ancak davalılar tarafından bu süre zarfında borcu olan kişiler hakkında alacağı tahsil etmek için herhangi bir yasal girişimde bulunulmadığı anlaşılmaktadır. Davalıların, kira bedellerinin uzun süre ödenmemesine rağmen bu konuda yasal yollara başvurmadıkları, tahsil için çaba göstermedikleri ve davacıyı dava dışı borçlularla beraber zarara uğrattıkları sabittir.
Şu durumda mahkemece, davalılar hakkında takdiri indirim nedenleri de gözetilerek, dava konusu edilen döneme ilişkin dava dışı asıl borçlulardan tahsilat yapılıp yapılmadığı araştırılarak, varsa tahsil edilen meblağın mahsubu davalıların, dava dışı borçlularla beraber bilirkişi raporu alınarak belirlenecek zarardan tahsilde tekerrüre yol açmayacak şekilde müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması gerekirken yanılgılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmemiştir. Açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.