Esas No: 2017/2123
Karar No: 2021/415
Karar Tarihi: 06.04.2021
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/2123 Esas 2021/415 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
1. Taraflar arasındaki “%5 puanlık teşvik indiriminden yararlanma” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İstanbul 22. İş Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar davalı ... (Kurum/SGK) tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirkete tahakkuk ettirilen prim borçlarının süresinde ödendiğini ancak dava dışı bir sigortalıya ait prim tutarın sistemde görülmediğinden süresinde ödenemediğini, bu nedenle %5 oranındaki prim indiriminin iptal edildiğini ileri sürerek indirim iptaline ilişkin işlem nedeniyle Kuruma ödenen 34.788,41TL primin yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir
Davalı Cevabı:
5. Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; işverenin beş puanlık indirimden yararlanabilmesi için tüm primleri yasal süresi içerisinde ödemesi gerektiğini, davacı şirketin primlerin bir kısmını süresinde ödemesine rağmen bir kısmını yasal süre geçtikten sonra ödediğini, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun (5510 sayılı Kanun) 8l/1-ı maddesindeki açık düzenleme karşısında o aya ait beş puanlık indirimin iptal edildiğini ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur
6. İhbar olunan ... cevap dilekçesinde; davaya konu edilen idari işlemin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapıldığını, işlemin hangi gerekçe ile gerçekleştirildiği hususunda bilgi sahibi olunmadığı için bu aşamada davaya müdahil olunmayacağını, ihbarı kabul etmediklerini belirterek aleyhlerine hüküm kurulmamasını talep etmiştir.
Mahkeme Kararı:
7. İstanbul 22. İş Mahkemesinin 10.02.2015 tarihli ve 2013/695 E., 2015/108 K. sayılı kararı ile; davacı tarafından dava dışı bankaya 01.07.2013 tarihinde 223.504TL’lik prim ödeme talimatı verilmesine rağmen sistemdeki hata nedeniyle 3.405,30TL’nin iki gün gecikmeli olarak ödenmesinde davacının bir kusurunun bulunmadığı, yapılan büyük meblağlı ödemeye rağmen daha küçük meblağlı ödemenin yapılmamasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, davalı Kurum tarafından yapılan beş puanlık indirimin iptaline ilişkin davalı Kurum işleminin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Özel Dairenin Bozma Kararı:
8. İstanbul 22. İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
9. Yargıtay (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin 17.12.2015 tarihli ve 2015/12797 E., 2015/22839 K. sayılı kararı ile; “..Dava, yersiz olarak tahsil edildiği ve talep edildiği halde iade edilmediği iddia olunan işveren hissesi sigorta priminin %5 puanlık Hazine teşvikinin, 31/07/2010 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı Kurumdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, ihale konusu iş nedeniyle Kuruma yapılan bildirim ve prim ödemesi esnasında 5510 sayılı Kanun"un 81/1-(ı) bendi kapsamında %5 oranındaki prim teşvikinden yararlanamayan davacı işverenin, bu hakka sahip olup olmadığı ve Kuruma yapılan bu ödemenin iadesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
5510 sayılı Kanun"un 81/1-(ı) bendinde düzenlenen prim teşviği, 5510 sayılı Kanun"a 5763 sayılı Kanun"un 24.maddesi ile eklenmiş olup 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Somut olayda 5510 sayılı Kanun"un 81/1-(ı) bendindeki düzenlemeye göre; aynı yasanın 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı çalıştıran işverenlerce ödenecek primin işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutarı Hazine tarafından karşılanacağından, gerek bu tutarın Hazinece karşılanmaması, gerek işverenin bu tutarı davalı Kuruma ödemiş olması, gerekse de ihale makamınca işveren şirketin hak edişlerinden, sigorta primi işveren hissesinin, %5 puanlık muafiyet indirimi yapılmadan tümüyle kesilmesi durumunda sebepsiz zenginleşen Hazine olacaktır. Bu durumda husumetin Hazineye yöneltilmesi gerekir.
Hal böyle olunca mahkemece, davanın pasif husumet (davalı sıfatı) yokluğu nedeni ile reddi gerekirken bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile işin esasına yönelik olarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır...” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Direnme Kararı:
10. İstanbul 22. İş Mahkemesinin 29.03.2016 tarihli ve 2016/22 E., 2016/166 K. sayılı kararı ile; önceki gerekçelere ilaveten bozma kararında husumetin Hazineye yöneltilmesi gerektiği belirtilmiş ise de, davaya konu işlemin davalı SGK tarafından yapıldığından husumetin Kuruma yöneltilmesi gerektiği, Hazinenin taraf sıfatının bulunmadığı belirtilerek direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
11. Direnme kararı süresi içinde davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
12. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; Kuruma yapılan bildirim ve prim ödemesi esnasında 5510 sayılı Kanun’un 81/1-(ı) bendi kapsamında %5 puanlık prim teşvikinden yararlanan davacı şirketin primi süresinde ödemediği iddiasıyla teşvik indiriminin iptal edilmesi üzerine Kurum işleminin iptaline yönelik açtığı davada Sosyal Güvenlik Kurumuna husumeti yöneltip yöneltemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
III. GEREKÇE
13. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle yasal mevzuatın incelenmesinde yarar vardır.
14. 5510 sayılı Kanun’un “Prim oranları ve Devlet katkısı” başlıklı 81. maddesi “Bu Kanun gereğince alınacak sigorta prim oranları aşağıdaki şekildedir: … ı) Ek: 15/5/2008-5763/24 md.) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıları çalıştıran özel sektör işverenlerinin, bu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutar Hazinece karşılanır. İşveren hissesine ait primlerin Hazinece karşılanabilmesi için, işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak bu Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerini yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna, muhtasar ve prim hizmet beyannamelerini ise Maliye Bakanlığına vermeleri, sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesine ait tutarı yasal süresinde ödemeleri, Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması şarttır. Ancak Kuruma olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarını 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve taksitlendiren işverenler ile 29/7/2003 tarihli ve 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununa ve 22/2/2006 tarihli ve 5458 sayılı Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile diğer taksitlendirme ve yapılandırma Kanunlarına göre taksitlendiren ve yapılandıran işverenler bu tecil, taksitlendirme ve yapılandırmaları devam ettiği sürece bu fıkra hükmünden yararlandırılır. Bu bent hükümleri; vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumları ile okul-aile birliklerince çalıştırılanlar hariç olmak üzere 21/4/2005 tarihli ve 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerleri ile 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa ve uluslararası anlaşma hükümlerine istinaden yapılan alım ve yapım işleri ile 4734 sayılı Kanundan istisna olan alım ve yapım işlerine ilişkin işyerleri, sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar ve yurt dışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmaz. Hazinece karşılanan prim tutarları gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz. Bu fıkra ve diğer ilgili mevzuatla sağlanan sigorta prim desteklerinin aynı dönem için birlikte uygulanması halinde, bu destek öncelikle uygulanır. (Mülga yedinci cümle:21/5/2013-6486/5 md.) (Mülga sekizinci cümle: 17/1/2019-7161/41 md.) (Ek cümle: 31/7/2008-5797/2 md.) (Mülga son cümle:21/5/2013-6486/5 md.)” şeklinde düzenlenmiştir.
15. Söz konusu yasal düzenlemenin anlaşılabilmesi için sosyal sigorta priminin açıklanması gerekmektedir.
16. Sosyal sigorta primi Kanun’un kendilerine karşı güvence sağladığı sosyal risklerden birinin gerçekleşmesi hâlinde yapılacak sigorta yardımları ile Kurum yönetim giderlerinin karşılığı olarak çalışanlar için kazancının belli bir yüzdesi üzerinden, 5510 sayılı Kanun’un 4. maddenin 1. fıkrasının (b) bendine tâbi olanlar için ise belirlenecek alt veya üst sınır arasında değer üzerinden alınan miktardır ve işverenler 5510 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddelerine tâbi çalıştırdıkları sigortalıların primlerini her ay Kurumun belirleyeceği tarih sonuna kadar öderler.
17. Sosyal sigorta primlerinin ödenmesi 5510 sayılı Kanun’un 88. maddesi kapsamında, prim teşviki ise 81. maddesi kapsamında düzenlenmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumunun işverenlerden primleri kolay ve zamanında tahsil edebilmesi için yasal düzenlemelerle getirilen prim teşviklerinden birisi de malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutarın Hazinece karşılanmasıdır. Kanun koyucu teşvikle, prim oranlarını doğrudan düşürmemiş, prim borcunun düzenli ödenmesi ve kayıt dışı sigortalı çalıştırılmaması koşuluyla teşvikten yararlanma esasını kabul etmiştir. Ayrıca bu madde kapsamında istihdamın artırılması, kayıt dışılığın önlenmesi ve düzenli prim ödemesi de teşvik edilmiştir.
18. İşveren hissesine ait primlerin Hazinece karşılanabilmesi için, işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak 5510 sayılı Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerini yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna vermeleri, sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesine ait tutarı yasal süresinde ödemeleri, Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması şarttır. Ayrıca teşviklerden yararlanabilmek için Kurumca denetlenecek işverene, işyerine ve sigortalıya ait ayrı ayrı şartlar mevcuttur. Bu şartları denetleyecek olan ve denetleme sonucuna göre işverenlerin beş puanlık indirimden yararlanıp yararlanmayacağına karar verecek olan Kurum, 5510 sayılı Kanun’un 79. maddesine göre primleri tahsil etmekle yükümlü Sosyal Güvenlik Kurumudur. Sosyal Güvenlik Kurumu inceleme sonucu işverenin teşvikten yararlanamayacağına karar verdiğinde % 5 puanlık primi işverenden tahsil edecek, aksi takdirde bu miktarı Hazineden yani genel bütçeden alacaktır.
19. Prim borcunun doğup doğmadığı hususu prim ödeme durumunda olan işveren ile SGK arasındaki ihtilaftır. Maliye Bakanlığı’nın prim borcunun doğumu ve prim teşvikinden kimlerin yararlanacağı konusunda görevi yoktur. Aksi halde 5510 sayılı Kanun ile Sosyal Güvenlik Kurumuna verilen görevler Maliye Bakanlığı’nca yerine getirilmesi gerekecektir. İşverenlerin prim borçlarına ilişkin ihtilaflar ve prim teşvikini düzenleyen 81. maddenin birinci fıkrasının (ı) bendi 5510 sayılı Kanun’da düzenlenmiş olmakla birlikte, yine Kanun’un 101. maddesinde "…bu kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülmektedir." denilmektedir. Bu hüküm kapsamında %5 puanlık teşvik indiriminden yararlanma davalarının iş mahkemesinde görülmesi gerektiği aşikârdır.
20. Yukarıda anlatılan bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; ihtilaf davacı şirketin çalıştırdığı işçiler için beş puanlık teşvik indiriminden Kuruma yapılan bildirim ve prim ödemesi esnasında yararlanmakta iken primin süresinde ödenmediği iddiasıyla teşvik indiriminin iptal edilmesi nedeniyle Kuruma yatırdığı miktarın davalı Kurumca iadesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmakta olup bu durumda, davacı şirketin beş puanlık teşvik indirimden yararlanıp yararlanmayacağının belirlenmesi ve bu kapsamda ödenen primlerin iadesine ilişkin davada davalı Kuruma husumet yöneltilmesi isabetli olduğu gibi bu uyuşmazlığın 5510 sayılı Kanun’dan kaynaklanması nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu’nun beş puanlık teşvik indiriminden yararlanma davasında taraf sıfatının bulunduğu açıktır.
21. Nitekim Hukuk Genel Kurulu’nun 05.04.2017 tarihli ve 2016/21-972 E., 2017/653 K.; 18.11.2020 tarihli ve 2017/21-1969 E., 2020/910 K. sayılı kararları da aynı yöndedir.
22. Hâl böyle olunca, mahkemenin yukarıda açıklanan hususlara değinen direnme kararı yerindedir.
23. Ne var ki, bozma nedenine göre işin esası Özel Dairece incelenmediğinden, davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
IV. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Direnme uygun olup davalı ... vekilinin işin esasına yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için, dosyanın YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.04.2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.