17. Hukuk Dairesi 2016/3269 E. , 2016/6160 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıya ait aracın trafik sigortacısı olduklarını, aracın alkollü sürücü sevk ve idaresinde yaptığı kazada hasar gören karşı araç için 22.072,50 TL. ödediklerini, davalının araç işleteni sıfatıyla zarardan sorumlu olduğunu ve davalıya rücu haklarının doğduğunu, rücuen tahsil amacıyla ... İcra Müdürlüğü"nün 2014/635 Esas sayılı dosyasında başlattıkları takibe davalının itiraz ettiğini belirterek haksız itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davalının aracını dava dışı ..."a 19.09.2010"da uzun süreli olarak kiraladığını, davalının işleten sıfatı olmadığından zarardan sorumlu tutulamayacağını, kiracıya davanın ihbarını talep ettiklerini, kazayı yapan sürücünün ağır kusurlu olduğunu ve davalının kusuru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalının aracını ..."a sözleşme ile kiraladığı, araç kiralık olarak kullanılırken kazanın meydana geldiği, aracın sebep olduğu zarardan ondan iktisaden yararlanan kişinin sorumlu olacağı ve araç sahibinin sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, ZMSS poliçesi gereği dava dışı 3. kişiye ödeme yapan sigortacının ödediği bedelin, araç maliki olan davalı sigortalıdan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 95/2 maddesi ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları"nın B.4. maddesi ile, ZMSS poliçesi gereği ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebileceği düzenlenmiştir. ZMSS Genel Şartları"nın B.4.c maddesinde "Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar" denilmek suretiyle, aracın alkollü sevki sırasında oluşan zararlar, ödeme yapan sigortacının sigortalısına rücu hakkına sahip olduğu hallerden biri olarak kabul edilmiştir.
Somut olayda; davacı ...Ş. ile davalı arasında, davalıya ait... plakalı aracın sebep olacağı zararlar nedeniyle işletene düşen hukuki sorumluluğun, davacı sigortacı tarafından üstlenilmesi konusunda 1 yıl süreli zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin tanzim edildiği görülmektedir. Davacı sigortacı, bu poliçe gereği kazada hasar gören karşı araç malikine ödeme yapmış olup ödediği bedeli sigortalısı (akidi) olan davalıdan rücuen tahsilini talep etmektedir. Dava dilekçesinde davalının araç işleteni sıfatıyla zarardan sorumlu olduğu ifade edilmiş ise de, davacının davalıya rücusunun temelini aralarındaki ZMSS poliçesi oluşturmaktadır.
Bu durumda davacının rücu hakkı bulunup bulunmadığı ve varsa rücu edebileceği miktarın belirlenmesi bakımından, 2918 sayılı Kanun"un 95/2 maddesi ile ZMSS Genel Şartları B.4.c. maddesi ve taraflar arasındaki ZMSS poliçesine göre değerlendirme yapılmasının gerekeceği, davacının taraflar arasındaki ZMSS poliçesi gereği davalıdan rücuen tahsil isteminde bulunduğu, davalının sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi) olduğu, davalının maliki olduğu aracın işleteni olma sıfatının devam edip etmediğinin bu davada önem arz etmeyeceği gözetilmek suretiyle; işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 23/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.