16. Hukuk Dairesi 2014/14566 E. , 2015/10483 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : MUTKİ KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/01/2014
NUMARASI : 2013/10-2014/9
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "mahkemece 3402 sayılı Yasa"nın 46/1. maddesi koşulları yönünden inceleme, araştırma ve değerlendirme yapılmadığı belirtilerek, davacı Hazinenin tutunduğu, 4753 sayılı Yasa uyarınca tesis edilen ve fen bilirkişisinin raporuna ekli krokide gösterilen 167 numaralı tevzi parseline ait tapu kaydının tesisine esas belirtmelik tutanağının araştırılması, bulunması halinde 1962 yılında yapılan toprak tevzi çalışmaları sırasında bu taşınmaza uygulanan kayıt ya da belge olup olmadığının, taşınmazın ne sebeple Hazine adına belirtildiğinin belirlenmesi, varsa ilgili kayıtların tesis ve tedavülleri ile birlikte getirtilerek yapılacak keşifte yöntemince uygulanması ve taşınmazın kullanım durumunun da usulünce araştırılmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli 109 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi davalı K.. D.. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda dava konusu taşınmaz hakkında 4753 sayılı Kanun uyarınca tapu kaydı oluşmadığı ve hakkında belirtmelik tutanağı da belirlenmediği anlaşılmıştır. Ancak mahkemece, her ne kadar dava konusu taşınmaz üzerinde davalı K.. D.. yararına zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Dosya içerisinde mevcut olan 15.11.2013 tarihli ziraat mühendisi bilirkişi raporunda yer alan fotoğraf incelendiğinde dava konusu taşınmazın imar-ihya ve zilyetlik yoluyla iktisaba tam olarak elverişli olmadığı görülmekte olup, buna karşılık raporun içeriği davalı şahıs lehine sonuç doğuracak nitelikte olduğundan ziraat bilirkişi raporu bütün olarak değerlendirildiğinde kendi içerisinde çelişki ortaya çıkmaktadır. Bu yönüyle çekişmeli taşınmazın imar-ihya edilip edilmediği ve edilmişse yasada öngörülen şekil ve sürede ekonomik amaca uygun olarak kullanılıp kullanılmadığı hususlarının kesin olarak belirlenmediği anlaşılmaktadır. Bu tür durumlarda esaslı unsur hava fotoğrafı incelemesidir. Mahkemece bu hususta herhangi bir araştırma yapılmadığı gibi yukarıda sözü edilen çelişkinin giderilmesi bakımından da ziraat bilirkişisinden ayrıntılı rapor alınması gerektiği düşünülmemiştir. O halde; doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle kadastro tespit tarihi olan 24.11.2007 tarihinden 15-20-25 yıl öncesi zaman dilimi içerisinde farklı tarihlere ait en az 3 hava fotoğrafı, bu hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları getirtilerek dosya arasına konulmalıdır. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, tespit
bilirkişileri, taraf tanıkları ile üç kişilik ziraat ve bir jeodezi ve fotogrametri uzmanından oluşan bilirkişi heyeti aracılığıyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşifte, hava ve uydu fotoğrafları üzerinden bilirkişilere bilimsel yöntemlerle (hava fotoğrafı ve memleket haritası ile kadastro paftası ölçeği harita çizim programları aracılığıyla eşitlenerek çekişmeli taşınmazın konumunun çevre parsellerle birlikte harita üzerinde gösterilmesi, hava fotoğrafları ile kadastro paftası çakıştırılıp stereoskop aletiyle) inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazın öncesinin ne olduğu ve davalı tarafça ne şekilde kullanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, uzman ziraat mühendislerinden ayrıca çekişmeli taşınmazın toprak yapısı ile komşu taşınmazların toprak yapısı mukayese edilmek suretiyle taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, yine raporda taşınmazın imar-ihyaya tabi yerlerden olup olmadığı, öyleyse bu işlemin tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmışsa kadastro tespit tarihi ile tamamlanma tarihi arasında ne kadar süre geçtiği hususlarına yer verilmesi ve rapor ekinde taşınmazı değişik yönlerden çekilmiş komşu taşınmazlar ile arasındaki sınırları gösterecek şekilde renkli fotoğrafların eklenmesi istenilmeli, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de komşu taşınmaz tutanak ve dayanaklarıyla bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanacak söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, ondan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 16.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.