8. Ceza Dairesi Esas No: 2016/3056 Karar No: 2016/10887 Karar Tarihi: 29.11.2016
Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2016/3056 Esas 2016/10887 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanık hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan hüküm kurulmuştur. Mahkeme, Anayasa Mahkemesi'nin bir iptal kararına uygun olarak, TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarını infaz aşamasında dikkate almıştır. Sanığın temyiz itirazları reddedilerek hüküm oybirliğiyle onanmıştır. Ancak, sanık hakkında ayrıca sahte banka veya kredi kartını kabul etme suçundan hüküm kurulmuş ve bu hüküm iddianamede belirtilmeyen bir suçtan kaynaklandığı için yasa dışı olarak görülmüştür. Dolayısıyla, hüküm bu sebeple bozulmuştur. İlgili kanun maddeleri: TCK'nın 53/1, 245/2 ve CMK'nun 225/1, 321.
8. Ceza Dairesi 2016/3056 E. , 2016/10887 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması HÜKÜM : Hükümlülük
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Sanık hakkında sahte banka veya kredi kartı kullanmak suretiyle yarar sağlama suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde; 5237 sayılı TCK.nun 53.maddesindeki hak yoksunluklarının; Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı gözetilerek infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür. Bozmaya uyularak, yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre; sanığın eksik incelemeye ve lehe hükümlerin uygulanmadığına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle hükmün oybirliğiyle ONANMASINA, 2- Sanık hakkında sahte banka veya kredi kartını kabul etme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince; 19.11.2009 tarihli iddianame ile sanık hakkında TCK.nun 245/2. maddesinden açılmış bir dava bulunmaması nedeniyle, sanık hakkında bu madde uyarınca dava açılması sağlanarak yapılacak yargılama sonucu karar vermek yerine, 5271 sayılı CMK.nun 225/1. maddesinde ki "Hüküm ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve fail hakkında verilir." şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak, sanığın ek savunması alınmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 29.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.