22. Hukuk Dairesi 2015/6086 E. , 2016/11528 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, fazla mesai ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, fazla mesai alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı ve davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla mesai yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda, mahkemece tanık beyanlarının ortalaması nazara alınarak davacının haftada 5 gün 8:00-20:00 saatleri arasında yarım saat ara dinlenmesi haftalık 10 saat fazla mesai yaptığının ve ayda bir hafta sonunda da bir gün 4 saat çalışma yaptığı bu haftalarda da haftalık 14 saat fazla mesai yaptığının kabulü ile fazla mesai alacağı hesaplanmıştır. Davalı delil listesinde işyeri kayıtlarına dayanmış ve davacının sistemde yaptığı işlemleri gösteren kayıtlarda davacının fazla mesai alacağının bulunmadığının tespit edileceği itirazında bulunmuştur. Davalının bu itirazı üzerinde durulmalı söz konusu kayıtlar celpedilmeli ve davacının günlük çalışma saatinin tespitine yönelik bilirkişi raporu alınarak kayıt altında olan dönemler yönünden kayıtlara göre, kayıt altında olmayan dönem yönünden ise dosya kapsamına göre karar verilmemesi hatalı olup bozma sebebidir.
Öte yandan; davacının eğitime katıldığı dönemlerin dışlanması gerektiğinin gözetilmemesi hatalıdır.
2-İşçiye işyerinde çalıştığı sırada ara dinlenmesi süresi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır.
Ara dinlenmesi 4857 sayılı İş Kanununun 68. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 63. maddesi hükmüne göre günlük çalışma süresi 11 saati aşamayacağından, 68. maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok 11 saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde 11 saate kadar olan çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saat ve daha fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir.
Somut olayda; yukarıda belirtilen ilke doğrultusunda kabul edilen çalışma süresine göre fazla çalışma hesabında yarım saat ara dinlenme yaptığını kabulü hatalıdır.
3-Kabule göre ise reddedilen kısım nazara alınarak davalı lehine vekalet ücretinin 2.547,56 TL olarak belirlenmesi gerekirken 1.972,53 TL olarak belirlenmesi hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.