Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : CMK"nın 223/2-e maddesi uyarınca beraat

Taksirle yaralama suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
06.02.2010 günü saat: 17:30 sıralarında, sürücü ... yönetimindeki kamyonet ile sürücü ... yönetimindeki ambulansın, kavşak içinde çarpışmaları neticesinde, ambulans içerisinde sedye üzerinde bulunan hasta ..."ın hayati tehlike geçirip, 6. derece kemik kırığına neden olacak şekilde yaralandığı ve ...Teknisyeni olan sanıklar...ve ..."nın hasta ..."ün sedyede bulunduğu sırada kemerini takmamaları nedeniyle kusurlu olduklarından bahisle kamu davası açılmış, sanıklar...ve ... da savunmalarında hastayı ambulansa aldıklarını, hastayı ayak, bel ve göğüs bölgesinden 3 kemerle bağladıklarını, gerekli tedavinin yapıldığını, bu sırada hastanın midesinin bulandığını ve kusacağını söylemesi üzerine göğüs bölgesindeki kemerin çıkarıldığını, hastanın kahve peltesi şeklinde kustuğunu, bu durumun mide kanamasına işaret ettiğini, hasta kustuğu sırada kazanın meydana gelmesi ve bu kemerinin bağlı olmaması sebebiyle katılanın yaralandığını beyan etmişlerse de, katılan ile sanıkların savunmasının aksine ambulansta kemerlerinin bağlanmadığını, hatta ambulansın seyri sırasında sedyede çok sarsılması nedeniyle sanıklardan kemerini bağlamalarını istediğini, ancak sanıkların bağlamadığını, ayrıca ambulansta kusmadığını beyan etmesi, katılanın kızı ..."in kaza sonrası annesinin yanına gittiğinde ambulansın sağ kapı boşluğunda onu kıvrılmış bir şekilde gördüğüne ilişkin beyanı ve tüm dosya kapsamı, mağdurun yaralanmasının ağırlığı gözetildiğinde katılanın kemerinin sanıklar tarafından bağlanmadığı, hasta naklinin usulüne uygun şekilde yapılmadığı meydana gelen olayda kusurlu oldukları gözetilip, sanıkların atılı suçtan mahkumiyetleri yerine sanıkların savunmalarını da aşar şekilde beyanda bulunan ambulans şöförünün beyanına itibarla yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 12/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.