Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/1736 Esas 2016/6152 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1736
Karar No: 2016/6152
Karar Tarihi: 23.5.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/1736 Esas 2016/6152 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/1736 E.  ,  2016/6152 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalının işleten/sürücüsü olduğu aracın, davacının kasko poliçesi ile sigortaladığı araca asli kusurlu olarak çarpmasıyla oluşan kazada kaskolu aracın pert olduğunu, sigortalılarına 33.000,00 TL. hasar bedeli ödediklerini, bu tutarın 17.500,00 TL"sinin davalının trafik sigortacısından rücuen tahsil edildiğini, 7.570,00 TL"lik sovtaj geliri de düşüldükten sonra bakiye 7.930,00 TL. rücu alacaklarının kaldığını, bu bedelin davalıdan rücuen tahsili için başlatılan takibe davalının itirazı ile takibin durduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu belirterek itirazının iptali ile % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının kaskolu aracın hurdasını gerçek değerinin altında satması nedeniyle kusurlu olduğunu, kazada davalının kusuru olmadığını, davacının hasar talebinin kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davalının İcra Müdürlüğü"nün 2013/4521 sayılı takip dosyasındaki itirazının iptaline ve takibin 7.930,00 TL"lik asıl alacak üzerinden devamına, davacının davalıyı icra takibinden önce temerrüde düşürmemiş olması nedeniyle takipte istenen işlemiş faizin iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davacı tarafın tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davalı vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman

    bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranlarının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davacı vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde; kasko poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan rücu alacaklısı davacı ... şirketinin, üçüncü kişiye ödeme yaptığı tarih itibariyle rücu borçlusu olan davalı temerrüde düşmüş olup faiz başlangıç tarihinin ödeme tarihi olarak kabul edilmesi gerekir. Bu durumda takip talebindeki takip miktarına ödeme tarihinden itibaren işleyen faiz de dahil edildiğinden, mahkemece itirazın iptaline karar verilirken asıl alacağın yanında faize yönelik itirazın da iptaline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve hatalı gerekçe ile takip tarihine kadar işlemiş faizin iptaline hükmolunması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 406,55 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 23.5.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.