Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2016/9110 Esas 2016/10880 Karar Sayılı İlamı

8. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/9110
Karar No: 2016/10880
Karar Tarihi: 28.11.2016

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2016/9110 Esas 2016/10880 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi, Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlamasıyla bir sanık hakkında hükümlülük kararı vermiştir. Ancak, bilirkişi raporunda sanığın imzasının fotokopi olduğu belirtildiği için belge aslının temini ile yeniden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği ve sanığın hukuki durumunun bunun sonucuna göre değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Ayrıca, sanık hakkında daha önce hüküm verildiği için mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması gerektiği hatırlatılmaktadır. Yargılamada yapılan hatalar nedeniyle hükümler, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı TCK.nun 58/6-7. maddesi
- 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi

8. Ceza Dairesi 2016/9110 E. , 2016/10880 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması
HÜKÜM : Hükümlülük

Gereği görüşülüp düşünüldü:
1- 28.03.2016 tarihli bilirkişi raporunda katılana ürün teslim edildiğine dair protec bilişim hizmetleri isimli işyeri tarafından düzenlenen 093807 seri no"lu faturanın fotokobi olması nedeniyle "teslim alan" bölümüne atılı imzanın sanığa aidiyetinin tespitinin mümkün olmadığının belirlenmesi karşısında, belge aslının temini ile yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı biçimde hüküm kurulması,
2- Tekerrüre esas sabıkası olduğu anlaşılan sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının 5237 sayılı TCK.nun 58/6-7. maddesi uyarınca, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Sanık hakkında temel hürriyeti bağlayıcı cezanın alt sınırdan tayin edilmesine karşın, hürriyeti bağlayıcı ceza yanında tayin olunan adli para cezasının farklı gerekçe göstermeksizin alt sınırın üstünde tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,
Yasaya aykırı, sanık ve katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.