Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4767
Karar No: 2020/5367
Karar Tarihi: 24.11.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/4767 Esas 2020/5367 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı banka, davacıyla birlikte müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğu genel kredi sözleşmesine dayanarak, borcun ödendiği halde şirketin pos alacağından aldığı alacakları tahsil ettiğini, davacının sonraki tarihli kredi sözleşmelerinde imzasının olmadığını iddia ederek davacıya ihtarname gönderdi. Davacının ise borcu ödendiğini ve ihtarın geçersiz olduğunu belirterek davanın reddedilmesini talep etti. Mahkeme, davacının imzası bulunmayan kredilerden sorumlu olmadığını ancak imzaladığı genel kredi sözleşmelerinden kaynaklı kredi borçlarından sorumlu olduğunu, gayri nakdi alacaklardan sorumlu olmadığını ve kısmen haklı olduğunu belirterek davayı kısmen kabul etti. Temyiz sonucunda, mahkeme kararı onandı.
Kanun Maddeleri: Borçlar Kanunu madde 122, Türk Ticaret Kanunu madde 476.
11. Hukuk Dairesi         2020/4767 E.  ,  2020/5367 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09.07.2015 tarih ve 2014/787- 2015/544 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı banka ile dava dışı şirket arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davacının bu sözleşmeye müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, ancak sözleşmeden kaynaklanan kredi borcunun ödendiğini, davalı bankanın şirketin pos alacağından alacağını tahsil ettiğini, davacının bir dönem ortağı olduğu kredi borçlusu şirketin ortaklığından daha sonra ayrılması nedeniyle sonraki tarihli kredi sözleşmelerinde imzasının olmadığını, davalı banka tarafından davacıya gönderilen ihtarın ödenmiş kredi borcuna ilişkin olduğunu ileri sürerek 11.12.2012 tarihli davalı banka tarafından davacıya gönderilen ihtarnamede belirtilen 357.002,44 TL’den dolayı davacının borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, genel kredi sözlemelerinin cari hesap şeklinde işleyen ve bölünemeyen, süreklilik arz eden bir sözleşme olduğunu, kredi borcunun herhangi bir tarihte sıfırlanmasının tek başına kredi sözleşmesini sona erdiren bir neden olmayacağını ve bu kapsamda kullandırılan yeni bir kredinin yeni bir borç ilişkisi doğurmayacağını, eskisinin devamı niteliğinde olacağını ve kefalet yükümlülüğünden tek taraflı dönmenin mümkün olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve mahkemece benimsenen bilirkişi raporlarına göre, davacının imzası bulunmayan 29.12.2011 tarihli ve sonraki tarihli genel kredi sözleşmelerinden dolayı kullandırılan kredilerden davacının sorumlu olmadığı, ancak 29.12.2011 tarihine kadar kullandırılan kredilerin davacının imzaladığı 19.02.2009 ve 01.09.2009 tarihli iki adet genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı ve davacının sorumlu olduğu, ihtarnamede belirtilmemesi nedeniyle davacının gayri nakdi alacaklardan sorumlu olmadığı, sadece nakdi alacak yönünden sorumlu olduğu gerekçesiyle ihtarnamedeki taleple bağlı kalınarak davanının kısmen kabulüne, ihtarnamede belirtilen 267.044,45-TL yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, dava tarihinden sonra kredi borçlarına karşılık 53.880,88 TL kısmi ödeme yapıldığının tesbitine karar verilmiş olup, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 13.680,44 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 26,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 24.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi