Esas No: 2016/2783
Karar No: 2021/414
Karar Tarihi: 06.04.2021
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2016/2783 Esas 2021/414 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
1. Taraflar arasındaki “%5 puanlık teşvik indiriminden yararlanma” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İstanbul 22. İş Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karar davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı (Kurum/SGK) tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketlerin oluşturduğu ortak girişim ile dava dışı Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörlüğü arasında 01.04.2009-31.03.2010 tarihleri arasında "Genel Temizlik Hizmeti Alımı" konulu sözleşme imzalandığını, sözleşmenin ifası döneminde davacıların 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun (5510 sayılı Kanun) 81/1-ı maddesinde düzenlenen beş puanlık indirimden faydalanması için tüm şartları taşıdığı hâlde faydalandırılmadığını, davalı Kuruma 08.10.2013 tarihinde başvurulduğunu ancak cevap verilmediğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla teşvik payı oranındaki prim tutarı toplamı 68.843,00TL’nin başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı Kurumdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabı:
5. Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; ihale ile iş üstlenen işverenlerin beş puanlık prim indiriminden yararlanmaları hâlinde, ilgili idare tarafından yapılacak hakediş ödemeleri sırasında Hazinece karşılanmış olan prim tutarlarının ilgililerin hakedişlerinden kesildiğini, ihale makamından davacıların hakedişinden beş puanlık indirim kesintisi yapılıp yapılmadığının sorulması gerektiğini, işverenin 5510 sayılı Kanun’un 81/1-ı maddesindeki şartlara haiz olduğunda beş puanlık indirim sonucu belirlenen tutarın Hazinece karşılanacağını, davanın davalı Kurum yönünden husumetten reddi gerektiğini savunmuştur.
6. İhbar olunan ... cevap dilekçesinde; davaya konu edilen idari işlemin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapıldığını, işlemin hangi gerekçe ile gerçekleştirildiği hususunda bilgi sahibi olunmadığı için bu aşamada davaya müdahil olunmayacağını, ihbarı kabul etmediklerini belirterek aleyhlerine hüküm kurulmamasını talep etmiştir.
Mahkeme Kararı:
7. İstanbul 22. İş Mahkemesinin 05.06.2014 tarihli ve 2013/634 E., 2014/293 K. sayılı kararı ile; davacıların, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerini 5510 sayılı Kanun’un 81/1-ı maddesinde öngörülen teşvikten yararlanılmaksızın yasal süresi içinde davalı Kuruma yatırdığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Özel Dairenin Bozma Kararı:
8. İstanbul 22. İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
9. Yargıtay (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin 17.09.2015 tarihli ve 2014/21820 E., 2015/16738 K. sayılı kararı ile; “..Dava, yasada öngürülen 5 puanlık teşvik indirimden faydalandırılmayarak Kurum tarafından davacıdan tahsil edilen 68.843,00 TL nin başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı Kurumdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, ihale konusu iş nedeniyle Kuruma yapılan bildirim ve prim ödemesi esnasında 5510 sayılı Kanun"un 81/1-(ı) bendi kapsamında % 5 oranındaki prim teşviğinden yararlanamayan davacı işverenin bu hakka sahip olduğunun ve Kuruma yaptığı fazla ödeme tutarının iadesi (istirdatı) istemine ilişkindir.
5510 sayılı Kanun"un 81/1-(ı) bendinde düzenlenen prim teşviği 5510 sayılı Kanun"a 5763 sayılı Kanun"un 24.maddesi ile eklenmiş olup 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
5510 sayılı Kanun"un 81/1-(ı) bendine göre;
“Özel sektör işverenlerinin yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olarak yurt içinden götürülen sigortalılar için, bu maddenin (f) bendine göre prime esas kazanç üzerinden ödenecek primin işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutar Hazinece karşılanır. Bu bent hükümlerinden faydalanabilmek için; çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak işverenler tarafından bu Kanun uyarınca verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içinde Kuruma verilmesi, bu sigortalılara ilişkin olarak yatırılması gereken sigorta primi tutarlarının Hazinece karşılanmayan kısmının yasal süresi içinde işverenlerce ödenmiş olması ve bu işverenlerin Kuruma prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcunun bulunmaması şarttır. Ancak Kuruma olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarını 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ettiren ve taksitlendiren işverenler ile taksitlendirme ve yapılandırma kanunlarına göre taksitlendiren ve yapılandıran işverenler bu tecil, taksitlendirme ve yapılandırmaları devam ettiği sürece bu bent hükmünden yararlandırılır. 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerleri; 2886 sayılı Kanun ve 4734 sayılı Kanun hükümlerine istinaden yapılan alım ve yapım işleri, 4734 sayılı Kanundan istisna olan alım ve yapım işlerine ilişkin işyerleri; ek 2 nci madde kapsamında uygulanan teşvikten yararlanan işyerleri ile sosyal güvenlik destek primine tabi tutulmak suretiyle çalışanlar hakkında bu bent hükümleri uygulanmaz. Hazineden karşılanan prim tutarları, işverenler bakımından gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz.”
01.03.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Kanun"un 38.maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde yer alan “Bu fıkra hükümleri Kamu idareleri işyerleri ile bu Kanuna göre sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar ve yurt dışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmaz.” cümlesi “Bu bent hükümleri; 21/4/2005 tarihli ve 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerleri ile 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa ve uluslararası anlaşma hükümlerine istinaden yapılan alım ve yapım işleri ile 4734 sayılı Kanundan istisna olan alım ve yapım işlerine ilişkin işyerleri, sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar ve yurt dışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmaz.” şeklinde, aynı bentte yer alan “Bu fıkrayla düzenlenen destek unsurundan diğer ilgili mevzuat uyarınca ayrıca yararlanmakta olan işverenler aynı dönem için ve mükerrer olarak bu destek unsurundan yararlanamaz. Bu durumda, işverenlerin tercihleri dikkate alınmak suretiyle uygulama, destek unsurlarından sadece biriyle sınırlı olarak yapılır.” cümleleri “Bu fıkra ve diğer ilgili mevzuatla sağlanan sigorta prim desteklerinin aynı dönem için birlikte uygulanması halinde, bu destek öncelikle uygulanır.” şeklinde değiştirilmiştir. 6111 sayılı Kanun"un 38.maddesi ile yapılan bu düzenleme sonrasında 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu"na ve 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu"na ilişkin işyerleri teşvik kapsamından çıkartılmış olup bu işyerleri 01.03.2011 tarihinden itibaren teşvikten yararlanma hakkını kaybetmiştir.
Somut olayda 5510 sayılı Kanun"un 81/1-(ı) bendinde ki açık düzenlemeye göre; Özel sektör işverenlerinin yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olarak yurt içinden götürülen sigortalılar için, bu maddenin (f) bendine göre prime esas kazanç üzerinden ödenecek primin işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutar Hazinece karşılanacağından bu tutarın karşılanmaması durumunda sebepsiz zenginleşen hazine olacaktır. Bu durumda husumetin hazineye yöneltilmesi gerekir.
Mahkemece, davanın pasif husumet (davalı sıfatı) yokluğu nedeni ile reddi gerekirken bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır..” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Direnme Kararı:
10. İstanbul 22. İş Mahkemesinin 28.01.2016 tarihli ve 2015/633 E., 2016/38 K. sayılı kararı ile; Yargıtay 21. Hukuk Dairesince husumetin Hazineye yöneltilmesi gerektiği, Yargıtay 10. Hukuk Dairesince ise husumetin Kuruma yöneltilmesi yönünde kararlar verildiği belirtilerek ve önceki gerekçeler tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
11. Direnme kararı süresi içinde davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
12. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; ihale konusu iş nedeniyle Kuruma yapılan bildirim ve prim ödemesi esnasında 5510 sayılı Kanunun 81/1-(ı) bendi kapsamında %5 puanlık prim teşvikinden yararlanamayan davacı şirketin Sosyal Güvenlik Kurumuna husumeti yöneltip yöneltemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
III. GEREKÇE
13. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle yasal mevzuatın incelenmesinde yarar vardır.
14. 5510 sayılı Kanun’un “Prim oranları ve Devlet katkısı” başlıklı 81. maddesi “Bu Kanun gereğince alınacak sigorta prim oranları aşağıdaki şekildedir: … ı) Ek: 15/5/2008-5763/24 md.) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıları çalıştıran özel sektör işverenlerinin, bu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutar Hazinece karşılanır. İşveren hissesine ait primlerin Hazinece karşılanabilmesi için, işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak bu Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerini yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna, muhtasar ve prim hizmet beyannamelerini ise Maliye Bakanlığına vermeleri, sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesine ait tutarı yasal süresinde ödemeleri, Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması şarttır. Ancak Kuruma olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarını 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve taksitlendiren işverenler ile 29/7/2003 tarihli ve 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununa ve 22/2/2006 tarihli ve 5458 sayılı Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile diğer taksitlendirme ve yapılandırma Kanunlarına göre taksitlendiren ve yapılandıran işverenler bu tecil, taksitlendirme ve yapılandırmaları devam ettiği sürece bu fıkra hükmünden yararlandırılır. Bu bent hükümleri; vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumları ile okul-aile birliklerince çalıştırılanlar hariç olmak üzere 21/4/2005 tarihli ve 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerleri ile 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa ve uluslararası anlaşma hükümlerine istinaden yapılan alım ve yapım işleri ile 4734 sayılı Kanundan istisna olan alım ve yapım işlerine ilişkin işyerleri, sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar ve yurt dışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmaz. Hazinece karşılanan prim tutarları gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz. Bu fıkra ve diğer ilgili mevzuatla sağlanan sigorta prim desteklerinin aynı dönem için birlikte uygulanması halinde, bu destek öncelikle uygulanır. (Mülga yedinci cümle:21/5/2013-6486/5 md.) (Mülga sekizinci cümle: 17/1/2019-7161/41 md.) (Ek cümle: 31/7/2008-5797/2 md.) (Mülga son cümle:21/5/2013-6486/5 md.)” şeklinde düzenlenmiştir.
15. Söz konusu yasal düzenlemenin anlaşılabilmesi için sosyal sigorta priminin açıklanması gerekmektedir.
16. Sosyal sigorta primi Kanun’un kendilerine karşı güvence sağladığı sosyal risklerden birinin gerçekleşmesi hâlinde yapılacak sigorta yardımları ile Kurum yönetim giderlerinin karşılığı olarak çalışanlar için kazancının belli bir yüzdesi üzerinden 5510 sayılı Kanun’un 4. maddenin 1. fıkrasının (b) bendine tâbi olanlar için ise belirlenecek alt veya üst sınır arasında değer üzerinden alınan miktardır ve işverenler 5510 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddelerine tâbi çalıştırdıkları sigortalıların primlerini her ay Kurumun belirleyeceği tarih sonuna kadar öderler.
17. Sosyal sigorta primlerinin ödenmesi 5510 sayılı Kanun’un 88. maddesi kapsamında, prim teşviki ise 81. maddesi kapsamında düzenlenmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumunun işverenlerden primleri kolay ve zamanında tahsil edebilmesi için yasal düzenlemelerle getirilen prim teşviklerinden birisi de malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutarın Hazinece karşılanmasıdır. Kanun koyucu teşvikle, prim oranlarını doğrudan düşürmemiş, prim borcunun düzenli ödenmesi ve kayıt dışı sigortalı çalıştırılmaması koşuluyla teşvikten yararlanma esasını kabul etmiştir. Ayrıca bu madde kapsamında istihdamın artırılması, kayıt dışılığın önlenmesi ve düzenli prim ödemesi de teşvik edilmiştir.
18. İşveren hissesine ait primlerin Hazinece karşılanabilmesi için, işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak 5510 sayılı Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerini yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna vermeleri, sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesine ait tutarı yasal süresinde ödemeleri, Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması şarttır. Ayrıca teşviklerden yararlanabilmek için Kurumca denetlenecek işverene, işyerine ve sigortalıya ait ayrı ayrı şartlar mevcuttur. Bu şartları denetleyecek olan ve denetleme sonucuna göre işverenlerin beş puanlık indirimden yararlanıp yararlanmayacağına karar verecek olan Kurum, 5510 sayılı Kanun’un 79. maddesine göre primleri tahsil etmekle yükümlü Sosyal Güvenlik Kurumudur. Sosyal Güvenlik Kurumu inceleme sonucu işverenin teşvikten yararlanamayacağına karar verdiğinde %5 puanlık primi işverenden tahsil edecek aksi takdirde bu miktarı Hazineden yani genel bütçeden alacaktır.
19. Prim borcunun doğup doğmadığı hususu prim ödeme durumunda olan işveren ile SGK arasındaki ihtilaftır. Maliye Bakanlığı’nın prim borcunun doğumu ve prim teşvikinden kimlerin yararlanacağı konusunda görevi yoktur. Aksi hâlde 5510 sayılı Kanun ile Sosyal Güvenlik Kurumuna verilen görevler Maliye Bakanlığı’nca yerine getirilmesi gerekecektir. İşverenlerin prim borçlarına ilişkin ihtilaflar ve prim teşvikini düzenleyen 81. maddenin birinci fıkrasının (ı) bendi 5510 sayılı Kanun’da düzenlenmiş olmakla birlikte, yine Kanun’un 101. maddesinde "…bu kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülmektedir." denilmektedir. Bu hüküm kapsamında % 5 puanlık teşvik indiriminden yararlanma davalarının iş mahkemesinde görülmesi gerektiği aşikârdır.
20. Yukarıda anlatılan bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; ihtilaf davacı şirketlerin almış olduğu ihale sonucu çalıştırdığı işçiler için beş puanlık teşvik indiriminden yararlanması gerekli iken yararlandırılmaması nedeniyle bu miktarın davalı Kurumca iadesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmakta olup bu durumda, davacı şirketlerin beş puanlık teşvik indirimden yararlanıp yararlanmayacağının belirlenmesi ve bu kapsamda ödenen primlerin iadesine ilişkin davada davalı Kuruma husumet yöneltilmesi isabetli olduğu gibi bu uyuşmazlığın 5510 sayılı Kanun’dan kaynaklanması nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu’nun beş puanlık teşvik indiriminden yararlanma davasında taraf sıfatının bulunduğu açıktır.
21. Nitekim Hukuk Genel Kurulu’nun 05.04.2017 tarihli ve 2016/21-972 E., 2017/653 K.; 18.11.2020 tarihli ve 2017/21-1969 E., 2020/910 K. sayılı kararları da aynı yöndedir.
22. Hâl böyle olunca, mahkemenin yukarıda açıklanan hususlara değinen direnme kararı yerindedir.
23. Ne var ki, bozma nedenine göre işin esası Özel Dairece incelenmediğinden, davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
24. Öte yandan dava “31.10.2013” tarihinde açılmış olmasına rağmen direnme karar başlığında dava tarihinin “03.11.2015” olarak belirtilmesi hatalı ise de, bu hususun maddi hata olduğu sonucuna varılmakla mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
IV. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Direnme uygun olup davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilinin işin esasına yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için, dosyanın YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.04.2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.