Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Haine ve dahili davalı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Batman İli, G.. İlçesi,..Köyü 112 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman vasfıyla Maliye Hazinesi adına ilâna çıkarıldığını, taşınmaz içindeki takriben 80 dönümlük arazinin atalarından kaldığı iddiasıyla, tesbitin iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile fen bilirkişilerinin rapor ve krokisinde (C) harfi ile gösterilen 67074.09 m2"lik kısmın ifraz edilerek aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle tarla vasfı ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, fen bilirkişilerinin rapor ve krokisinde (B) harfi ile gösterilen 23140.95 m2"lik kısma yönelik davasının ispat edilememesi nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve dahili davalı Orman Yönetimi tarafından (C) harfi ile gösterilen kısma yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılıp kesinleşmeyen orman kadastrosu vardır. Mahkemece; dava konusu taşınmazın (B) harfi ile gösterilen kısmının davacı tarafından 10-15 yıldır kullanılmadığı, üzerinde az sayıda meşe çalılığı, ardıç ve karaçalı bitkisinin bulunduğu, davacının iradi olarak zilyetliği terk ettiği gerekçesi ile (B) harfi ile gösterilen kısma ilişkin davanın reddine, dava konusu taşınmazın (C) harfi ile gösterilen kısmında ise davacının eklemeli zilyetliğinin aralıksız 20 yılı aştığı, orman bilirkişi raporuna göre orman sayılan yerlerden olmadığı gerekçesiyle (C) harfi ile gösterilen kısma ilişkin davanın kabulüne karar verilmişse de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; dava konusu 112 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanak aslının dosyada bulunmadığı, dosya içerisinde yer alan kadastro tutanak suretinin incelenmesinde ise taşınmazın kadastro mahkemesinin 2011/14 ve 19 Esas sayılı dosyalarında davalı olduğu anlaşıldığına göre, dosya ile aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunması ve biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyeceği de gözönünde bulundurularak H.M.U.K."nın 45. maddesine göre dosyaların birleştirilmesi gerektiği hususu düşünülmeden yazılı olduğu şekilde eksik inceleme ve yetersiz araştırma ile hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine ve dahili davalı Orman Yönetiminin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 28/01/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.