20. Hukuk Dairesi 2013/8936 E. , 2014/1328 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bursa 3. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29/02/2012
NUMARASI : 2011/1591 - 2012/284
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı A.. G.. ve davalı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, .. Köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında 500 m²"lik taşınmazının ölçüm dışı olarak bitişikteki orman niteliği ile Hazine adına tesbit edilen parsel içinde bırakıldığı iddiasıyla Orman Yönetimine husumet yönelterek Bursa Kadastro Mahkemesinde dava açmış, mahkemenin 06/10/2010 gün ve 2010/84 E. 107 K. sayılı ilâmı ile orman parseli hakkında kadastro tesbit tutanağı düzenlenmediği, daha önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosunun 3402 sayılı Kanunun 22/son maddesi gereğince tapu kütüğüne aktarılması işlemi yapıldığı gerekçesi ile 101 ada 1 sayılı orman parseli yönünden açılan davada, dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine, karar kesinleştiğinde 10 günlük süre içerisinde talep halinde dosyanın Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı A.. G.. tarafından esasa, davalı Orman Yönetimi tarafından vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11.07.2011 gün ve 2011/4782 E.- 9056 K. sayılı kararı ile; genel arazi kadastrosundan önce yapılan orman kadastrosunun kesinleşmiş olduğu, 3402 sayılı Kanunun 22/5. maddesi gereğince kesinleşen orman kadastrosunun tapu kütüğüne aktarılması amacıyla, taşınmaza ada ve parsel numarası verildiği belirlendiğine göre yazılı biçimde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığına, ancak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Orman Yönetimi yararına vekilinin sarf ettiği emek ve mesai dikkate alınarak 3402 sayılı Kanunun 31. maddesi gereğince vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğine değinilerek hüküm fıkrasının 5. bendinin tamamen kaldırılarak, yerine beşinci bent olarak "Davalı Orman Yönetimi vekilinin sarf ettiği emek ve mesaisine karşılık 3402 sayılı Kanunun 31. maddesi uyarınca 500,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Orman Yönetimine verilmesine,” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün düzeltilmiş bu haliyle onanmasına karar verilmiştir.
Yargılamaya Bursa 3. Sulh Hukuk Mahkemesinde devam olunmuş ve mahkemece davacı vekilinin beyanına göre dava tarihi itibarı ile taşınmazın değerinin 9.000,00.- TL üzerinde olması nedeniyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, istek halinde dosyanın yetkili ve görevli Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, HMK"nın 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, görevli mahkemede davaya devam edilmemesi halinde ve talep üzerine mahkemece dosya üzerinden yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına karar verilmiş, hüküm, davacı A.. G.. tarafından esasa, davalı Orman Yönetimi tarafından vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydı ve orman tahdidinin iptaline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1965 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 8 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından 1977 yılında 1744 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması vardır.
Hemen belirtilmelidir ki, davanın, taşınmazın aynına, başka bir deyişle mal varlığına yönelik olduğu açıktır. Bu durumda müddeabihin değeri gözetilmek suretiyle mahkemenin görevinin belirleneceği tartışmasızdır.
Bilindiği üzere, 04.03.1953 tarih ve 10/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince bu tür davalarda çekişmeye konu taşınmazın değeri dava değerini belirtir. Keza 492 sayılı Harçlar Kanununun 16. maddesi hükmü gereğince de, taşınmazın aynına ilişkin davalarda taşınmazın değeri üzerinden harç alınacağı düzenlenmiştir. Öte yandan, 6100 sayılı HMK"nun geçici 1. maddesi hükmü gereğince bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin kanunun 01.10.2011 tarihli yürürlüğünden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanamayacağı öngörüldüğünden davada 1086 sayılı HUMK"nun gözetilmesi gerekeceği izahtan varestedir.
Ne var ki, mahkemece, uzman bilirkişiler aracılığıyla mahallinde keşif yapılarak çekişmeli taşınmazın değeri saptanmış değildir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re"sen gözönünde tutulması gereken bir usûl kuralıdır.
Hal böyle olunca, mahkemece, uzman bilirkişiler aracılığıyla mahallinde keşif yapılarak çekişmeli taşınmazın değerinin keşfen saptanması, dava değerine göre, dava tarihi itibariyle sulh hukuk mahkemelerinin görev sınırını belirleyen HUMK’nun 8. maddesindeki, miktarın üstünde olduğunun belirlenmesi halinde davayı görmeye sulh mahkemeleri değil asliye hukuk mahkemeleri görevli olacağından, görevsizlik kararı verilmesi, aksi halde işin esasına girilmesi gerekirken, bu husus değerlendirilmesizin yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı A.. G.."in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 28.01.2014 günü oy birliği ile karar verildi.