16. Hukuk Dairesi 2014/12451 E. , 2015/10469 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SINDIRGI (KAPATILAN) KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında .... Köyü çalışma alanında bulunan 146 ada 3, 211 ada 8, 216 ada 77, 226 ada 112, 236 ada 10, 237 ada 16, 257 ada 79, 263 ada 21 ve 278 ada 62 parsel sayılı 136.18, 1.214.37, 1.804.71, 8.022.40, 13.400.46, 2.084.62, 4.981.92, 12.026.07 ve 8.760.56 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacılar ..... murisi... , satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davalılar Hazine ve Köy Tüzel Kişiliği aleyhine tescil davası açmış, diğer davacılar ..... ve arkadaşları ise 216 ada 77 ve 226 ada 112 parsel sayılı taşınmazlar hakkında tapu kaydına ve miras yoluyla gelen hakka dayanarak davalılar Hazine ve köy tüzel kişiliği ile..... murisi ... aleyhine tescil ve müdahalenin önlenmesi davası açmıştır. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan bu davalara ilişkin yapılan yargılama sırasında davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle davalar Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesince dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda çekişmeli 146 ada 3, 211 ada 8, 236 ada 10, 237 ada 16, 257 ada 79, 263 ada 21 ve 278 ada 62 parsel sayılı taşınmazların davacılar..... adına miras payları oranında tesciline, 216 ada 77 ve 226 ada 112 parsel sayılı taşınmazların davacılar..... adına eşit paylarla tesciline, davacı/davalılar ... bu iki taşınmaza yönelik müdahalelerinin önlenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı..... ve arkadaşları vekili tarafından vekalet ücretine yönelik olarak, davacı/davalılar ..... vekili ile davalı Hazine temsilcisi tarafından esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir.
1- Hükmü temyiz eden davalı Hazine"ye kararın tebliğ edildiği 18.12.2009 tarihi ile temyiz tarihi (temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt tarihi) olan 19.01.2010 tarihleri arasında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 432/1. maddesinde öngörülen temyiz süresinin geçtiği belirlenmiştir. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 1.6.1990 tarih 1989/3 Esas ve 1990/4 sayılı Kararı ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 432/4 maddesi gereğince temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE,
2- Davacılar .... ve arkadaşları vekili ile davacı/davalılar ..... ve ..... vekillerinin temyiz itirazlarına gelince; adı geçen taraflara ilişkin davadaki temyiz istemi, 216 ada 77 ve 226 ada 112 parsel sayılı taşınmazlara yöneliktir. Mahkemece söz konusu taşınmazların davacı . ... dayanağı tapu kaydı kapsamında kaldığı ve tapulu taşınmazların resmi şekilde yapılmayan satışla devrolunamayacağı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmişse de yapılan inceleme ve araştırma hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Tapu kaydının mülkiyet belgesi olması nedeniyle taşınmazların tapu kaydı kapsamında kalması halinde kural olarak kayda değer verilir. Ancak 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 13/B-b maddesinde; zilyedin taşınmaz malı, kayıt malikinden veya mirasçılarından veya mümessillerinden tapu dışı bir yolla iktisap ettiğini onların beyanı veya herhangi bir belge ile veya bilirkişi veyahut tanık sözleriyle ispat etmesi ve ayrıca en az on yıl müddetle çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet bulunması halinde taşınmazın zilyet adına tespit ve tescil edileceği düzenlenmiştir. Davacı..... ve arkadaşlarının tutunduğu tapu kaydının dava konusu taşınmaza aidiyeti konusunda taraflar arasında uyuşmazlık olmadığı gibi bu husus mahkemenin de kabulündedir. Buna karşılık davacılar .... ve .. murisleri olan .... 1966 tarihinde yapılan satış senediyle taşınmazlara zilyet olduğu da saptanmıştır. Ancak dava konusu bu taşınmazların sözü edilen 1966 tarihli senedin hangi maddesinde yer aldıkları kesin olarak belirlenmemiştir. Mahkemece öncelikle bu husus net olarak belirlenmeli, bundan sonra davacı/davalılar..... yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 13/B-b maddesinde öngörülen şartların gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılıp değerlendirilmeli, sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 16.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.