17. Hukuk Dairesi 2016/2184 E. , 2016/6143 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :.......Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-KARAR-
Davacı vekili; davalı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı davacıya ait aracın yaptığı tek taraflı kaza sonucu büyük oranda hasar gördüğünü, hasarın ödenmesi için sigorta şirketine müracaat edilmesine rağmen ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 30.000,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 29/05/2015 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ederek 30.000,00 TL"lik talebini 44.500,00 TL"ye çıkarmıştır.
Davalı vekili; kaza yerine yakın işyerlerinde yapılan araştırmada çalışanların kazadan haberdar olmadıklarını, sürücünün aracını vurduğu duvarda belirgin bir iz görülmediğini, araştırma raporu ışığında sürücü değişikliği yapıldığını, davalı şirketin poliçe şartları, 2918 sayılı karayolları trafik kanunu ve diğer ilgili yasalar gereği karar aldığını ve uyguladığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 44.500,00 TL"nin 24/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davalı ... şirketinin sigortalının gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu hususunu somut delillerle ispat edememiş olmasına göre göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayanılarak, sigortalı tarafından davalı ... şirketi aleyhine açılan alacak istemine ilişkindir.
Dava konusu olayda davacının aracının ekspertiz ve bilirkişi raporuna göre onarımının ekonomik olmayacağı, pert sayılmasının uygun olduğu belirlenmiştir. Mahkemece, sigortalı aracın tamamen hasarlı olduğu kabul edilerek yeni değer klozu uyarınca belirlenen bedel üzerinden hüküm kurulmuş ve belirlenen araç bedelinin davalı ... şirketinden tahsiline karar verilmiştir.
Kasko Sigortası Poliçesi Genel Şartları’nın B.3.3.1.2. maddesinde onarım masrafları, sigortalı taşıtın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşar ya da taşıt onarım kabul etmez ise taşıtın tam hasara uğramış sayılacağı, değeri tamamen ödenen araç ve aksamının talep ettiği takdirde sigortacının malı olacağı düzenlenmiştir. Bu hükümden açıkça anlaşılacağı üzere, sigorta şirketi meydana gelen hasar bedelini tamamen poliçe limitleri içerisinde ödeme yükümlüğü altında olup sigortalı araç hurdasını sigorta ettirenin kendisine verilmesi istenmedikçe, sigortacı sigorta ettirenin uhdesinde bırakıp hurda bedelinin tazminattan düşülmesini isteme hakkına sahip değildir. Zira kasko sigortasında aslolan amaç gerçek zarar bedelinin tamamen (azami poliçe teminatına kadar) karşılanmasıdır.
Dosya içeriğinden davalının sovtajı teslim almadığı hususu gözetilerek sovtajın davacıda olduğunun anlaşılmasına göre davalı ... şirketi araç bedelinin tümünden hurda bedeli mahsup edilmeden sorumlu tutulduğuna göre davacıya ait olan ve dosya içeriğine göre davacı uhdesinde bulunan araç hurdasının davalıya teslimine karar verilmesi gerekirken bu hususta olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru değil ise de yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK.nin geçici 3/2 maddesi delaletiyle H.U.M.K. 438/7 Mad. uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ; Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile hükmün birinci bendindeki cümlenin sonuna ”kasko sigortalı aracın davalı ... şirketine teslimine” ibarelerinin eklenerek düzeltilmesine ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONAMASINA, 23/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.