Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/9530
Karar No: 2014/1314
Karar Tarihi: 28.01.2014

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/9530 Esas 2014/1314 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/9530 E.  ,  2014/1314 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi


    Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... Yönetimi, dava konusu taşınmaz için orman savı ile tamamına yönelik elatmanın önlenmesi davası açmıştır. Daha sonra 1967 yılında tapulama çalışması sonucu taşınmazın davalı olduğu gözetilerek, komisyonca mahkemeye devredilmiş ve 1979 yılında orman tahdidi yapılmıştır. Tahdit sırasında taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu belirlenmiş, ayrıca, davacı ... taşınmazda hak sahibi olduğunu ileri sürmüş, mahkemece, davacılardan Orman Yönetiminin tesbite itirazının kısmen kabulüne, diğer davacıların tesbite itirazlarının reddi ile dava konusu 223 parsel nolu taşınmazın (A) ile gösterilen 29261 m²’lik kısmının orman niteliği ile Hazine adına, geriye kalan ve (B) harfi ile gösterilen 545539 m²’lik kısmın mirasçılara miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, davacı ... Yönetimi ve davacı ... vekili tarafından hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 1995/5378 E. - 14209 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: “Alınan raporların yetersiz olduğu, bu nedenle üç uzman orman mühendisi bilirkişi marifetiyle keşif yapılıp memleket haritası, amanajman planı ve hava fotoğrafları uygulanması taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenmesi halinde dayanak tapunun miktarı gözönünde bulundurulup miktar fazlası yönünden 3402 sayılı Kanunun 14. ve 17. maddelerinin araştırılması, taşınmazın öncesi davalı olduğundan 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesine göre gerçek malikinin belirlenmesi” gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra Orman Yönetiminin davasının kısmen kabulüne, diğer davacıların davasının reddine, Kuşhane Köyünde bulunan 223 sayılı parselin 07.09.1999 tarihli raporda (D) harfi ile gösterilen 417.985 m² kısmın orman niteliği ile Hazine adına, (A) harfi ile gösterilen 3658 m², (B) harfi ile gösterilen 21231 m² ve (C) harfi ile gösterilen 131926 m²’lik bölümlerin ise ... ve arkadaşları adına tapuya tesciline karar verilmiş, davacı ... Yönetimi ve Arif Alişan tarafından hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 17/09/2002 tarihli 2002/4642 E. - 6767 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan sayılı kararında özetle: "1- İncelenen dosya kapsamına, toplanan delillere göre dava konusu parselin (D) harfi ile gösterilen 417985 m²’lik bölümünün öncesi itibariyle alınan raporda memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planlarında orman sayılan yerlerden olduğu belirlendiğine göre, bu bölüme yönelik davacı ...’ın temyiz istemleri yerinde görülmemiştir.




    2) Davacı ... Yönetiminin (A) + (B) + (C) bölümlere yönelik temyiz itirazlarına gelince; "Hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilâmında davacı gerçek kişilerin dayanağı olan Haziran 1955 tarih 58 numaralı 110.280 m²’lik tapunun uygulanması, kapsamının belirlenmesi gereğine de değinildiği halde, bozma gereği yerine tam olarak getirilmemiştir. Ayrıca, mahkemenin 04.07.1994 tarihli bilirkişi raporuna göre daha önce (A) harfi ile 29261 m² kısmın orman olarak tesciline karar verilmiş olması ve bu bölümün gerçek kişiler tarafından temyiz edilmemiş olması da gözönünde bulundurulmamış, kesinleşen bu bölümün son kararla (A) harfli dört tarafının orman olduğu anlaşılan 3658 m² olarak gerçek kişiler adına tesciline karar verildiği anlaşılmıştır. Ayrıca, (B) harfli bölümünde dört tarafının orman olduğu belirgin olmasına rağmen 6831 sayılı Kanunun 17/1-2. maddesi gereği uygulama yapılmamıştır.
    6831 sayılı Kanunun 17. maddesi, orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat yapılmasına, hayvancılık amacı ile ağıl yapılmasına, bu kesimlerin özel mülke dönüşmesine izin vermez.
    6831 sayılı Kanun, madde: 17/1-2
    Devlet ormanları içinde bu ormanların korunması, istihsal ve imarı ile alakalı olarak yapılacak her nevi bina ve tesisler müstesna olmak üzere; her çeşit bina ve ağıl inşaası ve hayvanların barınmasına mahsus yerler yapılması ve tarla açılması, işlemesi, ekilmesi ve orman içinde yerleşilmesi yasaktır.
    Devlet ormanlarının herhangi bir suretle yanmasından veya açıklıklarından faydalanılarak işgal, açma veya herhangi şekilde olursa olsun kesme, sökme, budama veya boğma yollarıyla elde edilecek yerlerle buralarda yapılacak her türlü yapı ve tesisler, şahıslar adına tapuya tescil olunamaz. Buralara doğrudan doğruya orman idaresince el konulur. Yanan yerlerde husule gelen enkaz hiçbir suretle eşhasa satılamaz. Bunlar resmi daire ve müesseseler ihtiyacına tahsis olunur.
    Kanun metninden açıkça anlaşıldığı gibi, hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda tarım, inşaat ve hayvancılık yapmak amacı ile ağıl yapılamaz. Bu tür yerler özel mülk olamaz. Yönetim derhal el koyma hakkına sahiptir. Orman içi açıklıklardan yararlanabilmek için zorunlu olarak orman kullanılacaktır. Bu kullanım nedeniyle yeni açma, genişletme, yangın oluşması önlenemeyecek ve orman bütünlüğü bozulacaktır.
    Ayrıca, bu tür taşınmazların öncesinin orman olma zorunluluğu yoktur. Zira, öncesi orman olan ve ormandan açılan taşınmazlar, 6831 sayılı Kanunun 1. maddesi ve Yargıtay uygulamaları gereği oluşan kesin içtihatlara göre zaten orman sayılmaktadır. 17. maddede tanımı yapılan olgu, öncesi orman iken açılan yerlerle beraber ayrıca [HANGİ NEDENLE OLURSA OLSUN ORMAN İÇİ AÇIKLIKLARIN KAZANILAMAYACAĞI İLKESİNİ İÇERMEKTEDİR VE AMACI ORMAN BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAKTIR]. Bu tür yerlerin 15.07.2004 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 26/a maddesi gereğince orman olarak sınırlandırılması gerekir.
    Kanun koyucu ayrı bir kavram oluşturmuş ve hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat ile özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Bu itibarla, dava konusu taşınmazın memleket haritasında açık alanda gözükmesi bu olguyu değiştirmez. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar, özel mülke dönüşüp tarım ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır. Dairemizin bu yoldaki kararları Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ve yerleşik kararlar halini almıştır [Y.H.G.K.’nun 10.12.1997 gün ve 1997/20 - 830/1034, 10.12.1997 gün ve 1997/20 - 808/1039, 08.02.1999 gün ve 1999/7-22-43, 13.10.1999 gün ve 1999/8-689 - 822, 03.04.2002 gün ve 2002/8-230-261 ve 22.10.2003 gün 2003/20-665/614 sayılı ve yine orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten sonra 20 yıldan fazla süre geçse dahi orman içi açıklık konumunda olan taşımazların zilyedlik yoluyla kazanılamayacağı konusundaki 11.10.2004 gün ve 2004/7-531-582 sayılı kararları].
    Şöyle ki, [Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 1997/20 – 830 E., 1997/1034 K. sayılı ve 10.12.1997 tarihli ve yine Hukuk Genel Kurulunun 1997/20 – 808 E., 1997/1039 K. sayılı ve 10.12.1997 tarihli kararları]


    Tapu ve zilyetlik yoluyla kişi ve kurumların ormandan toprak kazanmasını sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları da Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiştir.
    Ayrıca; Bu tür yerler kanun gereği orman sayıldığı için, orman içi açıklık ve boşlukların zilyetlik yolu ile kazanılmasına Kanunî olanak yoktur. Dolayısıyla bu yollarla ormandan toprak kazanımından söz edilemez.
    Bu nedenle, taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 3658 m² ve (B) harfi ile gösterilen 21231 m² bölümlerinin orman bütünlüğünü bozduğu ve orman sayılan yerlerden olduğundan bu niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekir.
    Hükmün (C) harfli ile gösterilen 131926 m²’lik bölüm yönünden yeniden keşif yapılarak gerçek kişilerin dayanağı olan tapu kaydının yerel ve fen memuru bilirkişiler marifetiyle zemine uygulanması tapunun bu yere uyup uymadığının tam olarak belirlenmesi, tapu kaydının bu bölüme uyduğunun belirlenmesi halinde bu bölümün de hudutlarında orman sayılan yerler bulunduğundan tapu miktarına itibar edilmesi miktar fazlasının ise hudutta bulunan ormandan açıldığının kabul edilmesinin gerektiği gözardı edilerek yazılı olduğu gibi hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı ”olduğu gereğine değinilerek bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davacı ... Yönetiminin davasının kısmen kabul, kısmen reddine, diğer davacıların davasının subut bulmadığından reddine, dava konusu Samsun İli, Çarşamba İlçesi, Kuşhane Köyü, 223 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi ...."un 18.02.2013 tarihli raporuna ekli krokisine (A) harfi ile işaretli 3658 m², (B) harfi ile gösterilen 21231,00 m² ve (C2) harfi ile işaretli 21646 m²"lik kısımların ifraz edilerek aynı ada son parsel numarası verilerek orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu Samsun İli, Çarşamba İlçesi, Kuşhane Köyü, 223 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi ...."un 18.02.2013 tarihli raporuna ekli krokisinde (D) harfi ile gösterilen 417996 m²"lik kısmın orman vasfıyla Hazine adına mahkememizce verilen hükmün Yargıtay 20.HD." nin 17.09.2001 tarih 2002/4642 E.6767 K. sayılı kararıyla ONAMA kararı verildiğinden, bu alanla ilgili olumlu veya olumsuz hüküm kurulmasına yer olmadığına, dava konusu Samsun İli, Çarşamba İlçesi, Kuşhane Köyü 223 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi ...."un 18.02.2013 tarihli raporuna ekli krokisinde (C1) harfi ile işaretli 110280 m²"lik kısmın tarla vasfıyla
    3075/26880 payın Heybet oğlu 1924 doğumlu ... adına,
    540/26880 payın .... oğlu 1931 doğumlu ... adına,
    270/26880 payın .... oğlu 1952 doğumlu ... adına,
    270/26880 payın .... oğlu 1957 doğumlu ... adına,
    270/26880 payın .... kızı 1961 doğumlu ... adına,
    270/26880 payın .... kızı 1964 doğumlu ... adına,
    270/26880 payın .... kızı 1964 doğumlu ... adına,
    270/26880 payın .... kızı 1968 doğumlu ... adına,
    360/26880 payın Temel kızı 1936 doğumlu ... adına,
    270/26880 payın .... oğlu 1959 doğumlu ... adına,
    270/26880 payın .... kızı 1955 doğumlu ... adına,
    270/26880 payın .... kızı 1957 doğumlu ... adına,
    270/26880 payın .... kızı 1965 doğumlu ... adına,
    915/26880 payın ... oğlu 1952 doğumlu ... adına,
    915/26880 payın ... oğlu 1953 doğumlu ... adına,
    915/26880 payın ... oğlu 1962 doğumlu ... adına,
    1080/26880 payın ... kızı 1953 doğumlu ... adına,
    1080/26880 payın ... oğlu 1959 doğumlu ... adına,
    1080/26880 payın ....oğlu 1978 doğumlu ... adına,
    360/26880 payın .... oğlu 1984 doğumlu ... adına,

    -4-
    2013/9530 - 2014/1314


    360/26880 payın .... oğlu 1988 doğumlu ... adına,
    360/26880 payın .... oğlu 1989 doğumlu ... adına,
    915/26880 payın .... kızı 1933 doğumlu ... adına,
    549/26880 payın .... oğlu 1956 doğumlu ... adına,
    549/26880 payın .... kızı 1952 doğumlu ... adına,
    549/26880 payın .... oğlu 1959 doğumlu ... adına,
    549/26880 payın .... oğlu 1965 doğumlu ... adına,
    549/26880 payın .... oğlu 1968 doğumlu ... adına,
    3160/26880 payın ... kızı 1942 doğumlu ... adına,
    135/26880 payın .... .... kızı 1938 doğumlu ... adına,
    3025/26880 payın .... kızı 1960 doğumlu .... adına,
    3025/26880 payın ... oğlu 1974 doğumlu ... adına,
    135/26880 payın .... kızı 1946 doğumlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 28/01/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi