20. Hukuk Dairesi 2014/283 E. , 2014/1306 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Çarşamba 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/05/2010
NUMARASI : 2010/73-2010/259
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Orman Yönetimi, kadastro sırasında, Ayvacık İlçesi, ...Köyü 4, 175, 176 ve 177 sayılı parseller arasından geçen yolun orman sayılan yerlerden olduğunu belirterek orman niteliği ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, dava konusu yerle ilgili kadastro tutanağı düzenlenmediğinden davanın görevsizlik nedeniyle reddine, karar kesinleştiğinde dava dosyasının yetkili ve görevli Çarşamba Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, Dairenin 23/11/2009 tarih ve 2009/15382 - 17224 sayılı kararıyla onanarak kesinleşmiş; dosya görevsizlikle kendisine gelen Çarşamba 2. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne, 101 ada 4, 175, 176 ve 177 parsel numaralı taşınmazlar arasında kalan ekli krokide yeşil boyalı olarak gösterilen 1718,97 m²"lik yol bölümünün aynı ada son parsel numarası verilerek orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro paftasında yol olarak tescil harici bırakılan bölümün orman niteliğiyle tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1744 sayılı Kanuna göre 06.07.1978 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmaza ilişkin olarak orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, ulaşılan sonuç, dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Şöyle ki; dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tesciline ilişkindir. Kural olarak; tahdidin kesinleştiği yerlerde bir yerin orman olup olmadığı kesinleşmiş tahdit haritasının uygulanmasıyla çözümlenir. Mahkemece kesinleşmiş tahdit uygulaması yapıldığı ve taşınmazın tahdit dışında kaldığı belirlendiği halde, tahditten öncesinin araştırılması yoluna gidilerek, memleket haritası ve hava fotoğraflarındaki durumuna göre karar verilmesi doğru değildir. Uzman orman bilirkişi kurulu raporunda, çekişmeli taşınmazın kesinleşmiş tahdidin dışında olduğu belirtildiğinden, davacı Orman Yönetiminin davasının reddedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanunlara aykırıdır.
Kabule göre de; dava, tapusuz taşınmazın tesciline ilişkin olup, bu tür davalarda, Hazine ve köy tüzel kişiliğinin kanunî hasım olduğu gözönünde bulundurulmadan, aleyhlerine yargılama gideri yükletilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 28/01/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.