
Esas No: 2014/272
Karar No: 2014/1305
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/272 Esas 2014/1305 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Çarşamba 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/05/2010
NUMARASI : 2009/569-2010/257
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Orman Yönetimi, .. Köyü 103 ve 104 sayılı adalar arasından geçen yolun kesinleşen orman kadastro sınırları içinde bulunduğu halde, kadastro sırasında paftasında yol olarak gösterilmek suretiyle tesbit dışı bırakıldığını ileri sürerek, tesbitin iptali ile taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlenmediğinden davanın görevsizlik nedeniyle reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili ve görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, Dairenin 12/02/2009 tarih ve 2009/1872-2159 sayılı kararıyla onanarak kesinleşmiş, dosya görevsizlikle kendisine gelen Çarşamba 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne, 103 ve 104 adalar arasında kalan yolun ekli krokide yeşil boyalı olarak (A) ile gösterilen 1890,68 m²"lik yol bölümünün aynı ada son parsel numarası verilerek orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro paftasında yol olarak tescil harici bırakılan bölümünün orman niteliğinde tescil istemidir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 16.04.1975 tarihinde 1744 sayılı Kanuna göre ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın bilirkişi raporunda (A) harfi ile işaretli bölüme ilişkin olarak orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, ulaşılan sonuç, dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Şöyle ki; dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptaline ilişkindir. Kural olarak; tahdidin kesinleştiği yerlerde bir yerin orman olup olmadığı kesinleşmiş tahdit haritasının uygulanmasıyla çözümlenir. Mahkemece, kesinleşmiş tahdit uygulaması yapıldığı ve taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümü tahdit dışında kaldığı belirlendiği halde, tahditten öncesinin araştırılması yoluna gidilerek, memleket haritası ve hava fotoğraflarındaki durumuna göre karar verilmesi doğru değildir. Uzman orman bilirkişi kurulu raporunda çekişmeli taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi raporunda (A) harfi ile işaretli bölümü kesinleşmiş tahditin dışında olduğu belirtildiğinden, bu bölüme ilişkin olarak davacı Orman Yönetiminin davasının red edilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanunlara aykırıdır. Kabule göre de; dava tapusuz taşınmazın tesciline ilişkin olup, bu tür davalarda, Hazine ve köy tüzel kişiliği kanunî hasım olduğu gözönünde bulundurulmadan, aleyhlerine yargılama gideri yükletilmesi de usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile bilirkişi raporlarında (A) harfi ile gösterilen bölüme ilişkin olarak hükmün BOZULMASINA 28/01/2014 günü oy birliği ile karar verildi.