17. Hukuk Dairesi 2019/3173 E. , 2020/5537 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Muş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun reddine dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili 11.10.2006 tarihinde, müvekkilinin içinde yolcu olarak bulunduğu aracın ... karayolu üzerinde trafik kazası geçirmesi sonucunda müvekkilinin yaralanarak % 8 oranında sakatlandığını, aracın davalı ... Sigorta A.Ş. (İsviçre sigorta A.Ş.) nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalı ... şirketine başvurduklarını, müracaat üzerine 14.05.2010 tarihinde davalı ... şirketince müvekkiline 11.611,00-TL ödeme yapıldığını, ancak bu ödemenin yetersiz olduğunu, eksik ödeme yapıldığını, müvekkilinin hak ettiği tazminatın tamamının ödenmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 400,00-TL"nin eksik ödemenin yapıldığı tarih olan 14.05.2010"dan itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsil ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili dava konusu trafik kazasının zamanaşımı süreleri geçtikten sonra açılmış olduğundan zamanaşımı itirazları doğrultusunda davanın reddi gerektiğini, davacının başvurusu üzerine müvekkili şirket tarafından Yargıtay"ın kabul ettiği hesaplama yöntemleri dikkate alınarak 14.06.2010 tarihinde 11.611,00-TL ödeme yapıldığını, davacı tarafından bakiye tazminat talebine ilişkin ise herhangi bir başvuruda bulunulmadığını,
kaldı ki usulüne uygun hesaplama yöntemleri neticesinde davacıya tazminat ödendiği için davacının müvekkili nezdinde herhangi bir alacağı bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle beraber davanın haklı olduğu varsayılsa bile dava konusu olayda sigortalı aracın ticari nitelikte olmayıp hususi oto olduğundan müvekkili sigorta şirketinin yasal faiz ödemekle sorumlu olması gerekirken yazılı şekilde reeskont oranında faizle sorumlu tutulmasının doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın zamanaşımı nedniyle reddine karar verilmiş hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş,Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.Karara karşı davacı vekili temyiz yoluna başvurmuştur.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda, davacı vekili ile davalı ... arasında 14.05.2010 tarihinde 11.611,00TLnin ödenmesine yönelik ibraname imzalandığı, bu miktarın davalı tarafından davacı vekilinin hesabına 14.06.2010 tarihinde yatırıldığı, davacının dava açarken maluliyetinde gelişen durum olduğuna yönelik iddiasının da olmamasına göre davanın KTK"nın 111/2.maddesindeki 2 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmamış olması nedeni ile hak düşürücü süreden reddi gerekirken farklı gerekçe ile davanın BK hükmlerine göre zamanaşımına uğradığı ve uzamış zamanaşımı süresi içerisinde de açılmamış olmasına göre zamanşımından reddine karar verilmesi aralarındaki borç ikrarı ve sözleşme uyarınca doğru değil ise de sonucu itibariyle doğru olan, usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının ilk derece Mahkemesine, Dairemiz karar örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda dökümü yazılı 10,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 13/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.