Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/1571
Karar No: 2007/3374
Karar Tarihi: 29.3.2007

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/1571 Esas 2007/3374 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, miras bırakanı H.C.'nin muvazaalı temlik ettiği .parsel sayılı taşınmazın tapu iptali ve mirasçılar adına tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı davanın yersiz olduğunu savunarak reddini bildirmiştir. Mahkeme, temliği işleminin muvazaalı olmadığını gerekçe göstererek davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay içtihatlarından da anlaşılacağı üzere, muris muvazaasında mirasçılara mal kaçırma yoluyla hakların yoksun bırakılması söz konusudur ve bu durumda miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların dava açması mümkündür. Yapılan incelemede, temlikin muvazaalı olduğu kabul edilmiştir ve davacının temyiz itirazları yerindedir. Kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun maddeleri: Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddeleri.
1. Hukuk Dairesi         2007/1571 E.  ,  2007/3374 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ADANA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 12/12/2006
    NUMARASI : 2005/407-500

    Taraflar arasında görülen davada;--
     Davacı, miras bırakanı H..C. maliki olduğu .parsel sayılı  taşınmazını mirastan  mal kaçırmak amacıyla  davalıya satış  suretiyle  muvazaalı  temlik ettiğini ileri sürerek tapu iptali ve mirasçılar adına tescil  isteğinde bulunmuştur.
    Davalı, iddiaların yersiz  olduğunu,bedelini ödeyerek taşınmazı  edindiğini bildirip davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece,temliki  işlemin  mal kaçırma ve muvazaalı olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, tereke temsilcisi tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
               -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece,davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden,toplanan delillerden,kayden davacının miras bırakanı H. C..  maliki olduğu üzerinde  .. katlı bina  bulunan .parsel sayılı  taşınmazını 24.12.1998 tarihinde  davalıya satış suretiyle  temlik  ettiği anlaşılmaktadır.
    Davacı,yapılan bu temlikin  terekeden mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
    Bilindiği üzere;  uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa,niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü dür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.                            .Bu durumda  yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve l-4-1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmeside Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay  sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tesbitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. 
    Hemen belirtmek gerekirki bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle  zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmeside büyük önem taşınmaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı,miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı,davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Somut olaya gelince,davacının miras bırakanın oğlu,davalının ise  kız çocuğundan olma torunu M.."ın  kayınpederi olduğu, taşınmaz 1998  tarihinde  temlik edildiği halde,miras bırakanın  ölüm tarihi  olan 2005  yılına kadar  taşınmazı yine  bir kira ilişkisi  bulunmaksızın miras bırakanın  kullanmış olduğu,miras bırakanın başka mal varlığı bulunmadığı ve ayrıca taşınmazın gerçek değeri ile satış bedeli arasında aşırı fark  bulunduğu  anlaşılmaktadır.
    Bu olgular,yukarıda değinilen ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde miras bırakanın yapmış olduğu temlikin  muvazaalı olduğu kabul edilmelidir.
    Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi  gerekirken  delillerin taktirinde   yanılgıya düşülerek yazılı olduğu üzere  hüküm kurulması doğru değildir.Davacının temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle  hükmün açıklanan nedenlerden ötürü H.U.M.K."nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.3.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     


      

     

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi