11. Ceza Dairesi 2017/224 E. , 2020/3340 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenlemek
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanığın yokluğunda verilen kararın 03/02/2014 ve 17/07/2014 tarihinde MERNİS adresine tebliğine ilişkin işlemlerin, belirtilen tarihlerde sanığın ceza infaz kurumunda başka bir suçtan tutuklu/hükümlü olması nedeniyle usulsüz olduğu anlaşılmakla, Karabük T/Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü aracılığıyla 22/09/2014 tarihinde yapılan tebliğ işlemi sonrası, hükmü 23/09/2014 tarihinde yasal süresi içerisinde temyiz ettiği kabul edilerek yapılan incelemede;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08/11/2018 tarih 2018/427 Esas ve 2018/517 Karar sayılı ilamı ile sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarında suça konu faturaların, 213 sayılı VUK‘nin 230. maddesine göre yalnızca unsurlarının tespiti amacıyla incelenmesinde zorunluluk bulunmadığının anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki bu hususa yönelik bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiş; tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK’nin 58. maddesinin uygulanmaması hususu aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Ali Fuat Cebesoy Vergi Dairesi Müdürlüğü"nün 261 018 1241 vergi kimlik numaralı mükellefi olan sanık hakkında, "2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme" suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, bu işyerini Zihni Yenigün ve Ayhan Bozkurt isimli kişilerle birlikte açtıklarını, ancak herhangi bir faaliyette bulunmadıklarını, o dönemde ailevi sorunları olduğu için işyeri ile ilgilenemediğini, Metro Otobüs firmasında servis bölümünde çalıştığını, arkadaşlarının bilgisi dışında faaliyette bulunup sahte fatura düzenlediklerini beyan ederek suçlamaları kabul etmemesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından;
1-Sanığın işyerinin faaliyette olduğu 05/03/2009-31/10/2009 tarihleri arasında, başka bir işyerinde sigortalı olarak çalışıp çalışmadığının, ilgili kurumdan da sorulmak suretiyle tespit edilmesi,
2-Sanığın savunmasında ismi geçen Zihni Yenigün ve Ayhan Bozkurt‘un, sanıktan da sorulmak suretiyle, açık kimlik ve adres bilgilerinin belirlenmesi ile duruşmaya celp edilmeleri, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları bulunduğu da hatırlatılarak tanık sıfatıyla beyanlarına başvurulması,
3-Sanık tarafından düzenlendiği iddia olunan fatura asıllarının dosyaya getirtilmesi, faturalar üzerindeki imza ve yazıların sanığın, Zihni Yenigün veya Ayhan Bozkurt eli ürünü olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılması,
4-Faturalar üzerindeki imza ve yazıların sanığın, Zihni Yenigün’ün veya Ayhan Bozkurt’un eli ürünü olmadığının belirlenmesi halinde; faturaları kullanan mükellef/şirket yetkililerinin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespitiyle duruşmaya celp edilmeleri, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak sanığın savunması doğrultusunda tanık sıfatıyla beyanlarına başvurulması, faturaları kullanan tanıklardan faturaları kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları hususlarının ayrıntılı olarak sorulmasından sonra, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,
5-Kabule göre de;
a)Aynı takvim yılında birden fazla sahte fatura düzenlediği kabul edilen sanık hakkında, TCK’nin 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması,
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından ceza miktarı itibarıyla sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 22.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.