23. Ceza Dairesi 2015/8305 E. , 2016/5766 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
EK KARAR TARİHİ : 02/05/2012
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : 5237 sayılı TCK"nın 155/2, 52/2-4 ve 53 maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis ve 2.400 TL adli para cezası ile mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 311. maddesi hükmüne göre, eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde, bu talebi inceleme merciinin Yargıtay"ın ilgili dairesi olması karşısında, sanığın 26/04/2012 tarihli dilekçesi ile eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunduğu anlaşıldığından, hukuki değerden yoksun olan mahkemenin eski hale getirme ve temyiz isteminin reddine ilişkin 02/05/2012 tarihli eski hale getirme ve temyiz isteminin reddine dair ek kararı kaldırılarak süresinde yapılan temyiz incelemesinden;
Katılana ait iş yerinde şoför olarak çalışan ve aynı zamanda para tahsil yetkisi bulunan sanığın, katılan şirketin Yars Tekstil isimli iş yerinden alacağı olan 3000 TL parayı tahsil etmesine rağmen katılan şirkete vermeyip uhdesinde tuttuğu, bu şekilde sanığın hizmet ilişkisinin gereği olarak kendisine teslim edilmiş olan para üzerinde zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunduğu, sanığın ikrar içerir savunması, tanık beyanları, tahsil makbuzu ve tüm dosya kapsamında anlaşıldığından, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. madde ve fıkralarında yer alan ölçütler nazara alınmak suretiyle TCK"nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde suçun işleniş biçimi, işlendiği yer ve zaman, suç konusunun önemi, meydana gelen zararın ağırlığı göz önünde bulundurularak sanık hakkında alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunacaktır. TCK"nın 61/1. madde ve fıkralarında yer alan ölçütler nazara alınmak suretiyle temel cezanın tayin edilmesinin hakimin takdirinde olduğu ve suçun işlenmesindeki özellikler, suç konusunun değer ve önemi ile kastın yoğunluğu dikkate alınarak, olaya uygun temel cezanın belirlenmiş olması karşısında; tebliğnamede soyut ifadelerle hükmolunan cezada teşdit uygulandığı gerekçesi ile bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanıkların sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması nedeniyle bu hususlar,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz başvuruları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin bendin hükümden çıkartılarak yerine “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.