Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/2663
Karar No: 2021/410
Karar Tarihi: 06.04.2021

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/2663 Esas 2021/410 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2017/2663 E.  ,  2021/410 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Yargıtay 4. Hukuk Dairesi (İlk Derece Mhk. Sıft.)


    1. Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı Yargıtay 4. Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama sonunda, davanın esastan reddine karar verilmiştir.
    2. Karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
    3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    I. YARGILAMA SÜRECİ
    Davacıların İstemi:
    4. Davacılar dava dilekçesinde; trafik kazası geçirmeleri nedeniyle vekilleri aracılığıyla Sincanlı Asliye Hukuk Mahkemesinde açtıkları maddi ve manevi tazminat istemli dava sonucunda, 15.01.2002 tarihli ve 1998/168 E., 2002/2 K. sayılı karar ile lehlerine tazminata hükmedildiğini, mahkeme kararının infazı için vekilleri Av. M. Seçkin Arıkan tarafından ilamlı icra takibi başlatıldığını, vekillerinin, muvafakat ve talimatları olmadan borçlularla anlaşma imzaladığını ve kendilerini zarara uğrattıklarını öğrenmeleri üzerine Antalya Barosuna şikayette bulunduklarını, vekillerinin tazminat nedeniyle tahsil ettiği paralardan hisselerine düşen miktarın tamamını ödememesi üzerine Antalya 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/28 E. sayılı dosyası ile tazminat davası açtıklarını, mahkemenin davayı sebepsiz zenginleşme olarak nitelendirerek zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verdiğini, kararın temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin kararı ile bozulduğunu, mahkemece bozma kararına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, kararın temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin kararı ile bu kez onandığını, karar düzeltme istemlerinin de reddedildiğini, davayı ...’e velayeten ve kendi adına asaleten ... ve ... açtığı hâlde mahkemenin gerekçeli kararında davacı ...’in taraf olarak adının bulunmadığını, bilirkişi raporunda yasal faizin 3.568,86TL eksik hesaplandığını, itirazlarının dikkate alınmayarak davanın kısmen kabulüne karar verildiğini ve 457,46TL yargılama gideri ve 750,00TL karşı taraf lehine hükmedilen vekalet ücreti zararlarının olduğunu, vekalet ücretini 250,00TL masrafıyla birlikte icra dosyasına ödediklerini, bilirkişinin hesap hataları nedeniyle raporda eksik olarak hesaplanan alacakları nedeniyle şimdilik 500,00TL zararlarının bulunduğunu ileri sürerek fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.526,32TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
    Davalı Cevabı:
    5. Davalı ... Hazinesi vekili cevap dilekçesinde; davanın süresinde açılmadığını, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 46. maddesinde belirtilen koşulların mevcut olmadığını, HMK’nın 48. maddesine göre dayanılan sorumluluk nedenlerine ilişkin delillerin açıkça belirtilmediği gibi sorumluluğu ispata yarayacak yeterli delilin sunulmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    6. İhbar olunan hâkim beyan dilekçesinde, davaya konu karar kesinleşinceye kadar olan yargılama safhasında hâkim olarak kendisinin bir katkısının bulunmadığını, davacıların mahkemeye sundukları 25.03.2015 tarihli dilekçede hatalı bilirkişi hesaplamalarından bahsedilerek dosyanın yeniden ele alınarak kararın düzeltilmesini ve bu kararın onanması için Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesini talep ettiklerini, mahkemece ek karar ile, dosyada temyiz ve karar düzeltme yollarına gidildiği, dosyanın yeniden ele alınarak bir hüküm tesis edilemeyeceği gerekçesiyle talebin reddine karar verildiğini, dilekçenin tavzih ya da maddi hata düzeltme istemine ilişkin olarak ele alınmasını gerektirecek şartları taşımadığını, kanun yollarının da tüketilerek kararın kesinleştiğini, kararda herhangi bir kusur, kast ve hata bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Özel Daire Kararı:
    7. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 24.01.2017 tarihli ve 2015/61 E., 2017/3 K. sayılı kararı ile;
    “…DAVA: Dava dilekçesinde, trafik kazası nedeniyle Sincanlı Asliye Hukuk Mahkemesi"nde açtıkları davada 15/01/2002 tarihli karar ile maddi ve manevi tazminata hükmedildiği, vekilleri aracılığıyla Antalya 5. İcra Müdürlüğü"nün 2002/3035 dosyasıyla takip yapıldığı, vekillerinin karşı tarafla anlaşarak para aldığı, ancak davacılara herhangi bir ödeme yapılmadığı, bunun üzerine vekillerine karşı alacak davası açtıklarını, ancak Antalya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 10/07/2012 kararıyla sebepsiz zenginleşme olarak nitelendirip zamanaşımından reddettiğini, davacıların temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 18/06/2013 tarihli bozması üzerine 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 11/02/2014 tarihli kararıyla kısmen kabulüne karar verdiği, bu kararında temyizi üzerine 3. Hukuk Dairesi"nin 17/06/2014 tarihli ilamı ile onandığı ve karar düzeltme isteminin de reddedilerek kesinleştiği belirtilmiştir.
    Davacılar, davacılardan ...’in 10/07/2012 ve 11/02/2014 tarihli Sulh Hukuk Mahkemesi kararlarında taraf olarak yazılmadığı, dava tarihin 07/01/2011 olmasına rağmen bozmadan sonra 22/07/2013 olarak yazıldığı, Yargıtay kararlarında da bu tarihin bulunmadığı, bilirkişi raporunda tazminat miktarının yanlış ve eksik hesaplandığı, yine bu nedenle yargılama gideri ve vekalet ücretini fazla ödediklerini, temyizde belirttikleri itirazlarının Yargıtayca yeterince usulüne uygun incelenmediğini ileri sürülerek; maddi zararlarının tazminini istemişlerdir.
    CEVAP: Cevap dilekçesinde, hak düşürücü sürenin geçtiği ve sorumluluk koşullarının da oluşmadığı savunulmuştur.
    GEREKÇE: Dava, hakimlerin hukuki sorumluluğuna dayalı olarak maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Hakimlerin yargısal faaliyetleri nedeniyle sorumlulukları, HMK"nun 46-49. maddelerinde düzenlenmiş bulunmaktadır. Yasa"da da gösterilen sorumluluk nedenleri, örnek niteliğinde olmayıp; sınırlı ve sayılı durumları ifade etmektedir.
    Somut olayda, sorumluluğa dayanak yapılan olgular; usul kurallarına uyulmaması, hatalı bilirkişi raporunun hükme esas alınması ve dosyanın yeterince incelenmemiş olmasıdır.
    Antalya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2013/885 esas – 2014/126 karar sayılı dosyası getirtilmiş, davacılar tarafından bildirilen mahkeme kararları ve Yargıtay ilamları incelenmiştir.
    Tazminat istemi, yasa yolları düzenlenmiş bulunan yargısal işlem ve kararlara ilişkindir. Yukarıda açıklanan gelişim biçimi itibariyle, hukuki süreç işlemiş; davacılar tarafından da, yargısal yollara başvurulmuştur. Sınırlı ve sayılı hukuki sorumluluk nedenlerinden hiç birisi mevcut değildir. Şu durumda, davanın reddine karar verilmesi gerekir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 49. maddesi uyarınca, davanın esastan reddi halinde disiplin para cezasının takdir edilerek hüküm altına alınması gerekir. Bu konuda, para cezasında yeniden değerleme oranında yapılması gereken artırım miktarı ile dava konusu olayın gelişim biçimi ve dosyaya yansıyan olgular göz önünde tutulmuştur.
    HÜKÜM: Yukarıda gösterilen nedenle;
    1-HMK."nun 46. maddesindeki koşullar oluşmadığından davanın esastan REDDİNE,
    2-HMK."nun 49. maddesine göre takdiren 500,00-TL disiplin para cezasının davacıdan tahsiline,
    3-Alınması gereken 31,40-TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 94,38-TL harcın düşümü ile kalan 62,98- TL"nin istek halinde davacıya iadesine,
    4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına takdir olunan 3.000,00 TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,,…” karar verilmiştir.
    Kararın Temyizi:
    8. Özel Daire kararı süresi içinde davacılar tarafından temyiz edilmiştir.

    II. GEREKÇE
    9. Dava, 6100 sayılı HMK’nın 46. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
    10. 6100 sayılı HMK’nın 46. maddesinde sorumluluk nedenleri sınırlı olarak sayılmıştır. HMK’nın 46. maddesine göre “(1) Hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı aşağıdaki sebeplere dayanılarak Devlet aleyhine tazminat davası açılabilir:
    a) Kayırma veya taraf tutma yahut taraflardan birine olan kin veya düşmanlık sebebiyle hukuka aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.
    b) Sağlanan veya vaat edilen bir menfaat sebebiyle kanuna aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.
    c) Farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm verilmiş olması.
    ç) Duruşma tutanağında mevcut olmayan bir sebebe dayanılarak hüküm verilmiş olması.
    d) Duruşma tutanakları ile hüküm veya kararların değiştirilmiş yahut tahrif edilmiş veya söylenmeyen bir sözün hüküm ya da karara etkili olacak şekilde söylenmiş gibi gösterilmiş ve buna dayanılarak hüküm verilmiş olması.
    e) Hakkın yerine getirilmesinden kaçınılmış olması.”
    11. Somut olayda HMK"nın 46. maddesinde sınırlı sayıda belirtilen sorumluluk şartları oluşmadığından Özel Dairece davanın reddine karar verilmesi yerindedir.
    12. Hâl böyle olunca, yapılan açıklamalara, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bilgi ve belgelere, daire kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın onanması gerekir.

    III. SONUÇ:
    Davacıların temyiz itirazlarının reddi ile Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın ONANMASINA,
    Harç peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına, 06.04.2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi