Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/1422
Karar No: 2007/3309
Karar Tarihi: 27.3.2007

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/1422 Esas 2007/3309 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, komşu parsel maliklerinin taşkın bina yaparak müdahale ettiklerini öne sürerek elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istemiş, ancak davalılar binanın iyiniyetle yapıldığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme, tecavüzün imar uygulaması ile meydana geldiği gerekçesiyle elatmanın önlenmesine ve yıkıma karar vermiş, ecrimisil isteğini ise reddetmiştir. Daire kararında, davalıların taşınmaz üzerine yaptığı yapının imar uygulamasından kaynaklanıp kaynaklanmadığının araştırılması ve Imar Yasası'nın 18. maddesinin gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir. İnceleme sonucunda yapının 1993 yılında yapıldığı, imar öncesinde davalılara ait olan taşınmazdaki yapının imar uygulaması sonucu davacı taşınmazına tecavüzlü hale geldiği ve 3194 Sayılı Yasanın 18. maddesi hükmünün gözetilmesi gerektiği tespit edilmiştir. Kanun maddeleri olarak 3194 Sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesi belirtilmiştir.
1. Hukuk Dairesi         2007/1422 E.  ,  2007/3309 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ÜMRANİYE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 10/07/2006
    NUMARASI : 2005/220-294

    Taraflar arasında görülen davada;                                                                                                          Davacı, kayden maliki olduğu ..sayılı parsele, komşu parsel maliki davalıların taşkın bina yapmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istemiştir.Davalılar, binayı iyiniyetle yaptıklarını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen mahkeme kararı Dairece, binanın imar uygulaması ile tecavüzlü hale gelip gelmediğinin araştırılması ve sonucuna göre İmar Yasasının 18.maddesinin gözetilmesi hususlarına işaret edilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak tamamlanan soruşturma sonunda tecavüzün imar uygulaması ile meydana geldiği gerekçesiyle, 245.317.24.-YTL yapı bedelinin depo edilmesi karşılığında elatmanın önlenmesine ve yıkıma, ecrimisil isteğinin ise reddine karar verilmiştir.           
    Karar, davacı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 27.3.2007 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat .. ...ile  temyiz edilen F..Ş.. vekili Avukat T..K..B..geldiler, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz edilen vs. vekili avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi .. tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü :
                              -KARAR-
    Dava, imar parseline elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne yönelik kurulan karar Dairece, davalıların inşa ettiği  yapının davacı taşınmazına mevcut taşkınlığının imar uygulamasından kaynaklanıp kaynaklanmadığının araştırılması ve  3194 Sayılı Yasa’nın  18. maddesinin uygulama yeri bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi yönünden bozulmuş; hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda tamamlanan soruşturma sonunda, tecavüzlü durumun imar uygulaması ile oluştuğu benimsenerek yapı bedelinin depo edilmesi karşılığı elatmanın önlenmesine ve yıkıma karar verilmiş, ecrimisil isteği reddedilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davalıların  3983 sayılı imar parselini satın alma suretiyle edindikleri, üzerine yaptıkları binanın kısmen  davacıya ait  3984 sayılı komşu parselde kaldığı, bir kısmının ise imar yolunu tamamen kapattığı sabittir
    Öte yandan, söz konusu bina hakkında ruhsatsız ve kaçak olması, imar yolunu kapatması ve ayrıca .. parsele tecavüzlü bulunması nedenleriyle idari yıkım kararı alındığı, bu karara göre de davacı taşınmazında kalan bölümünün kısmen yıkıldığı anlaşılmaktadır.
    Yukarıda açıklanan olgular karşısında; satın aldıkları imar parseli üzerinde yola ve davacı taşınmazına tecavüzlü biçimde, ayrıca korunması hukuken mümkün olmayan nitelikte bina inşa eden davalıların bu duruma kendilerinin sebebiyet verdikleri ve  3194  Sayılı Yasa’nın 18. maddesindeki düzenlemeden yararlanamayacakları açıktır.
    Hal böyle olunca, yapı bedeline hükmedilmeksizin davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK.’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 500.00.-YTL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 27.3.2007 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi. 
    Hükmüne uyulan Daire bozma kararında taraflara ait .ve.parsellerin öncesinin ..sayılı parsel olduğu, bu yönde 23.5.1995 tarihinde yapılan imar düzenlemesiyle imar parsellerinin oluştuğu, imar parsellerinin oluşması sonucu çekişmeli yapının inşaa edildiğinin saptanması halinde mahkemece öngörüldüğü anlamda hüküm kurulması gerekeceği, tecavüzlü yapının imar uygulaması ile meydana geldiği belirlendiği takdirde 3194 Sayılı Yasanın 18.maddesi hükmünün gözetileceğine değinildikten sonra, tecavüzlü yapının ne zaman yapıldığının saptanması gereğine işaret edilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulmuştur. Bilindiği gibi, bozmaya uyulmakla Yargıtay bozma kararı lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğar. Bozmadan sonra yapılan araştırma sonunda tecavüzlü yapının 1993 yılında yapıldığı, saptanmış, Ümraniye İlçesi Belediye Başkanlığından alınan cevabi yazıda da (16.3.2006 tarihli)  1988 yılında yapılan imar planının idare mahkemesince iptal edildiği, takiben 1995-1999 yıllarında ıslah imar planının devreye sokulduğu, en son imar planının ise 18.8.2004 tarihli olduğu belirlenmiştir. Bu durumda, imar öncesi kayden  davalılara ait olan taşınmazdaki yapının imar uygulaması sonucu davacı taşınmazına tecavüzlü hale geldiği saptandığı göre, hükmüne uyulan bozma ilamında da değinildiği gibi, 3194 Sayılı Yasanın 18.maddesi hükmünün gözetilmesi gerekeceği tartışmasızdır.
    Öte yandan, davacı taşınmazı 2.7.2002 tarihinde üzerindeki yapıyı görerek satın almak suretiyle kayden malik olmuştur. Davalılar, ayrıca, makul ölçüler içerisinde olduğu takdirde bina bedelini ödemeyi kabul edebileceklerini bildirmişlerdir. (6.7.2004 tarihli dilekçesi)
    Diğer taraftan, yapının kaçak ve ruhsatsız olduğu kabul edilse bile, salt imara aykırılık idareyi ve idari yaptırımı gerektirir. Kaldı ki, 16.3.2006 tarili belediye başkanlığı yazısında .. parselde tecavüzlü kısmın değil, bunun dışında arta kalan kısım için imar izni verilmediği vurgulanmıştır.
    Bir başka hususla davacı tarafından taşınmazdan yararlanma durumu, başka bir anlatımla "kullanma yararı" söz konusu olup, bu yönden de yapının ekonomik değer taşıdığı da açıktır.
    Açıklanan sebeplerden dolayı hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi