13. Ceza Dairesi Esas No: 2020/3839 Karar No: 2020/8361 Karar Tarihi: 0.09.2020
Mala zarar verme - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2020/3839 Esas 2020/8361 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hükümde, sanığın katılana ait aracı eli ve niteliği tesbit olunamayan bir cisimle vurarak zarar vermeye çalışması şeklindeki eylemde sanığın elinde olmayan nedenlerle suçun tamamlanmaması nedeniyle mala zarar verme suçunun teşebbüs aşamasında kaldığı kabul edilmiş ve sanık beraat etmiştir. Ancak, sonradan çıkarılan yasa ile mala zarar verme suçunun uzlaşma kapsamına alındığı ve sanığın eylemine uyan suçlar yönünden de uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmıştır. Bu sebeple, atılı suçlar yönünden uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesinin ardından sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmış ve hüküm bozulmuştur. Kanunlar arasındaki farklılıkların çözümüne dair bilgi için, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2. ve 7. maddeleri, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 35. maddesi ile değişik CMK\"nın 254. maddesi, ve 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi uyarınca yapılan düzenlemelerin dikkate alınması gerekmektedir.
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2020/3839 E. , 2020/8361 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mala zarar verme HÜKÜM : Beraat
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 1-Dosya kapsamından anlaşılmakla; sanığın katılana ait aracı eli ve niteliği tesbit olunamayan bir cisimle vurarak zarar vermeye çalışması şeklindeki eylemde sanığın elinde olmayan nedenlerle suçun tamamlanmaması nedeniyle mala zarar verme suçunun teşebbüs aşamasında kaldığının kabul gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 3. fıkrasında yer alan ""etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile"" ibaresinin madde metninden çıkarıldığı, 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nın 151. maddesinde tanımı yapılan mala zarar verme suçunun uzlaşma kapsamına alındığı, aynı yasanın 86/2. maddesinde düzenlenen basit yaralama suçları yönünden ise uzlaşma önerisinin yapıldığı tarihte 5271 Sayılı CMK’nın 253/3. maddesinde engel bulunduğu gözetilerek yeni düzenleme karşısında sanığa atılı suçlar yönünden de uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla; 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2. ve 7. maddeleri de gözetilerek, atılı suçlar yönünden 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA,30.09. 2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.