Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/13075 Esas 2019/4505 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13075
Karar No: 2019/4505
Karar Tarihi: 03.04.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/13075 Esas 2019/4505 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/13075 E.  ,  2019/4505 K.

    "İçtihat Metni"

    .......

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, davalının, gayri resmi eşinin vefatı nedeniyle tereke tesbiti ve taksimi davası açılması için kendi adına asaleten kızı adına velayeten ... 40. Noterliği’nin 08.02.2012 tarihli vekaletname verdiğini, aynı tarihte ücret sözleşmesi yapıldığını, buna göre kızı adına alınacak tazminat ve miras taksimi halinde kızı adına kalacak mal varlığının değerinin % 20’sinin avukatlık ücreti olarak tayin edildiğini, ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/12 Tereke Tespit dosyasının açıldığını ve taraflar arasında 30.04.2013 tarihli, tereke borçlarının paylaşılmasına dair sözleşme yapıldığını, tarafların sulh olması aşamasında büyük gayret sarf ettiklerini, ancak davalının avukatlık ücret sözleşmesine aykırı davrandığını, karşı tarafla sözlü olarak kendisinden habersiz bir şekilde anlaştığını, davalının kendisini 05.06.2014 tarihininde azlettiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak üzere 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davacının davasının kabulü ile 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Dava, haksız azil nedeni ile ödenmeyen vekalet ücretinin tahsili talebine ilişkindir. Mahkemece, davacı tarafından 30.04.2013 tarihli sözleşmenin hazırlandığı, ancak bu sözleşmenin uygulanamadığı, daha sonra ise davalı tanığının beyanına göre diğer taraf vekilinin ofisinde yapılan anlaşma sonucu intikallerinin sağlandığı, ancak davacıya da ilk masraftan başka ödeme yapılmadığının anlaşıldığı, taraflar arasındaki sözleşmedeki %20 hususundaki anlaşmanın olayların gelişimine göre uygulanmasının davalı bakımından ağır olacağı ve herhangi bir açık arttırma yapılıp taşınmazların değeri ortaya konmadığı,uzun süren bir dava süreci olmadığı gerekçesiyle taşınmazların değerine ve sözleşmedeki %20 oran dikkate alınmadan talep edilen 10.000,00 TL’nin davalının tüketici de olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Somut olayda, tarafların serbest iradeleriyle düzenlediği avukatlık ücret sözleşmesinin geçerli olduğu anlaşıldığına göre, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri dikkate alınarak belirlenen vekalet ücreti üzerinden karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir
    2-Bozma sebebine göre tarafların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 29,20 TL harcın istek halinde taraflara ayrı ayrı iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    .......


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.