Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/997
Karar No: 2007/3239
Karar Tarihi: 26.3.2007

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/997 Esas 2007/3239 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, miras bırakanları M.A.'nin mal kaçırmak amacıyla çekişmeli taşınmazını dava dışı R.'ye, onun da satış suretiyle temlik ettiğini, temlikin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu iptal ve muris payı arasında tescil olmadığı takdirde tenkis isteğinde bulundular. Davalı, satışın gerçek olduğunu belirtip, davanın reddini savunmuştu. Mahkeme, miras bırakanın yaptığı temliki işlemin muvazaalı olduğunun ispatlanmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verdi. Ancak somut olaya ilişkin olarak yapılan araştırmanın eksik olduğu ve yazılı hükümde iddia edildiği gibi muvazaalı temliğin ispatlanamadığı, dolayısıyla davanın kabulünün gerektiği tartışmalıdır. Bu nedenle, dava tarafları arasında tam bir araştırmanın yapılması gerekmektedir. Kararda, Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddeleri de belirtilmiştir. Bu maddeler, miras bırakanlar tarafından gerçekleştirilen muvazaalı işlemlerin geçersizliğini düzenlemektedir.
1. Hukuk Dairesi         2007/997 E.  ,  2007/3239 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ZEYTİNBURNU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 30/11/2006
    NUMARASI : 2006/111-368

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, miras bırakanları M..A.."nin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla çekişmeli taşınmazını dava dışı R..."ye, onun da satış suretiyle temlik ettiğini, temlikin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu iptal ve muris payı arasında tescil olmadığı takdirde tenkis isteğinde bulunmuşlardır.
    Davalı, satışın gerçek olduğunu belirtip, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, miras bırakanın yaptığı temliki işlemin muvazaalı olduğunun ispatlanmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... ..".  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
                                          -KARAR-
     Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacıların miras bırakanı tarafından çekişme konusu ..parsel sayılı taşınmazın 12.1.1987  tarihli akit ile dava dışı R.. G..e, ondan da murisin kızı olan davalıya satış yoluyla temlik edildiği, anılan parselin davalıya ait .parsel sayılı taşınmaz ile tevhit edilip, 416 sayılı parselin oluştuğu, bu parsel üzerine yapılan binadaki 14 adet bağımsız bölümün davalı adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
    Davacılar, bu temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır.
    Ne varki, mahkemece davanın kabülünü gerektirecek nitelikte ve hükme yeterli olacak şekilde bir araştırma yapıldığını söyleme olanağı yoktur.
    Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa,niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü dür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda  yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve l-4-1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmeside Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay  sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tesbitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. Hemen belirtmek gerekir ki bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmeside büyük önem taşınmaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin  gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Somut olaya gelince, çekişme konusu taşınmazı ilk el durumunda bulunan R...G..in hiç kullanmadığı, taşınmaz üzerinde mevcut olan muhdesatların bir kısmında oturmak, bir kısmını da kiraya vermek suretiyle ölünceye kadar miras bırakanın tasarruf ettiği dosya kapsamı ile sabittir.
    Diğer yandan, mahkemece miras bırakanın başka taşınmazlarının bulunup bulunmadığının araştırılmadığı gibi akitte görünen satış bedeli ile taşınmazan gerçek değeri arasında fark olup olmadığının da keşfen saptanmadığı açıktır. Öyleyse yapılan araştırmanın hükme elverişli olduğu söylenemez.
    Hal böyle olunca, yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde tüm delillerin toplanması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, eksik soruşturma ile ve dosya içeriğine uygun olmayan gerekçelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
    Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  26.3.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi