Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/1261
Karar No: 2007/3235
Karar Tarihi: 26.3.2007

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/1261 Esas 2007/3235 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2007/1261 E.  ,  2007/3235 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BURSA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 07/11/2006
    NUMARASI : 2005/47-495

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, üzerinde ..daireli, .. dükkanlı bina yer alan . parsel sayılı taşınmazda yine paydaşlardan olan davalıların paylarından fazla yer kullandıklarını ileri sürüp, paya vaki elatmanın önlenmesi, ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur.
    Davalılar, yalnızca bir daireyi paylarından fazla olarak kullandıklarını belirtip, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davacı iddiası sabit görülerek, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... ...raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
                                              -KARAR-
    Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi, ecrimisil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Çekişmeli, üzerinde zemin +2 normal katlı bina bulunan bahçeli ev ve dükkan cinsli taşınmazın 6/8 payının davacı 1/8"er payının davalılar adına tapuda kayıtlı olduğu tartırmasızdır.
    Davacı, davalıların paylarına isabet edenden fazla yer kullandıkları iddiası ile eldeki davayı açmıştır.
    Bilindiği üzere; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamıyan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman istiyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya şuyun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
    Öte yandan, yurdumuzda sosyal ekonomik nedenlerle kırsal kesimlerden kentlere aşırı akım, nüfus çoğalması, büyük mesken ve işyeri ihtiyacı nedeniyle hızlı yapılaşma karşısında görevli mercilerin aciz kalmaları veya çeşitli nedenlerle göz yummaları sonucu, izinsiz, ruhsatsız, resmi kayıtlara bağlanmayan büyük yerleşim alanları oluştuğu, bu arada paylı taşınmazların tapuda resmi ifrazları yapılmadan paydaşlar arasında haricen veya fiilen taksim edilip üzerlerine büyük mahalleler hatta beldeler yapıldığı bir gerçektir. Bilindiği üzere M.K.nun 706, B.K.nun 2l3, T.K.nun 26. maddeleri hilafına tapulu taşınmazlarda harici veya fiili taksim ile payların mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz. Nevarki, taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşma ile belirlenmiş yada fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre paydaşlar bu durumu benimsemişlerse kayıtta paylı, eylemsel olarak ( fiilen) bağımsız bu oluşumun tapuda yapılacak resmi taksime veya şuyun satış suretiyle giderilmesine yahut o yerde bir imar uygulaması yapılmasına kadar korunması, " akte vefa" kuralının yanında M.K.nun 2. maddesinde düzenlenen iyi niyet kuralının da bir gereğidir. Aksi halde, pekçok kimse zarar görecek toplum düzeni ve barışı bozulacaktır.
    O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, M.K.nun müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir.
    Somut olaya gelince; toplanan deliller yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde, kat mülkiyeti ya da kat irtifakı kurulmayan taşınmazda paydaşlar arasında fiili kullanma biçimi oluştuğundan ya da harici taksimin varlığından sözetme olanağı yoktur.
    Taşınmazda tarafların çekişmesiz kullandıkları yerlerin bulunduğu, davalıların kullanımının davacının yararlanmasına engel teşkil etmediği, intifadan men olgusunun gerçekleşmediği sabittir.
    Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin taktirinde yanılgıya düşülerek yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.
    Davalıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMY."nın 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.3.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi