Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden H.. V.. vekili Avukat Vasfi ile aleyhine temyiz istenilen Hazine vekili Avukat Ulviye Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında T. Mahallesi çalışma alanında bulunan 212 ada 38 parsel sayılı 3.795.89 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, taşınmaz beyanlar hanesinde 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve tamamının eylemli ormana dönüştüğü belirtilerek davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı H.. V.., taşınmazın kendi kullanımında olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın eylemli orman olduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmak için yeterli olmadığı gibi beyanlar hanesinde geçen "eylemli orman" şerhi nedeniyle Orman İdaresinin taraf olması gerektiği dahi gözden kaçırılmıştır. Dava, 3402 sayılı Yasa"ya 5831 sayılı Yasa"nın 8. maddesi ile eklenen Ek-4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde bulunduğundan husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye ve beyanlar hanesinde ismi yazılı gerçek veya tüzel kişilere yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda çekişmeli 212 ada 38 parsel sayılı taşınmazın kullanım kadastro tutanağının beyanlar hanesinde; taşınmazın eylemli ormana dönüştüğü belirtilmiştir. Taşınmazın eylemli orman olduğunun beyanlar hanesinde şerh verilmesi nedeniyle Orman İdaresine de husumet yöneltilmesi gerekirken dava sadece Hazine aleyhine açılmış ve taraf teşkili eksik bırakılmıştır. O halde mahkemece davacıya davasını Orman Genel Müdürlüğüne de yaygınlaştırma olanağı tanınmalı, orman idaresi davaya dahil edilerek dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmeli, taraf teşkili sağlandığı takdirde davaya devamla tarafların bildirdikleri deliller toplanarak uyuşmazlık esastan çözülmelidir. Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf teşkili sağlanmadan uyuşmazlığın esasına girilerek hüküm kurulması isabetsiz bulunduğu gibi kabule göre de zirai ve orman bilirkişileri tarafından verilen rapor ve haritada çekişmeli taşınmazın bir bölümünün zeytinlik niteliğinde bulunduğu belirtilmesine rağmen bu bölüm üzerinde davacı lehine ekonomik amacına uygun bir kullanım bulunup bulunmadığı yeteri kadar araştırılmadığı gibi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kadastro hakiminin doğru, infazı kabil ve infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde karar vermek zorunda bulunduğu ve çekişmeli taşınmaz hakkında tescil hükmü kurulması gerektiği hususu göz ardı edilerek yalnızca davanının reddine dair hüküm kurulmakla yetinilmesi dahi usul ve yasaya aykırı olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 1.100.00 TL vekalet ücretinin davalı Hazineden alınarak duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı tarafa verilmesine, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 15.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.