Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/2136 Esas 2016/6081 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2136
Karar No: 2016/6081
Karar Tarihi: 18.05.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/2136 Esas 2016/6081 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/2136 E.  ,  2016/6081 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, 28.09.2013 tarihinde müvekkili sigorta şirketine kasko poliçesi ile sigortalı aracın davalının sorumluluğundaki yolda bulunan lastik parçalarına çarpması sonucu hasarlandığını, davalı idaren asli kusurlu olduğunu, müvekkilinin sigortalıya hasar bedelini ödendiğini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.183,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline istemiştir.
    Davalı vekili, söz konusu trafik kazasında idarenin ihmali veya hizmet kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davalı ..."nün kazada kusurunun bulunmadığı ve olayla zarar arasında üçüncü kişinin kusuru nedeniyle illiyet bağının kesilmesi nedeniyle kazada davalının sorumlu bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 6102 sayılı TTK’nin 1472. maddesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
    Davacıya kasko sigortalı aracın, yol üzerinde bulunan lastik parçalarının neden olduğu tek taraflı kaza sonucu hasarlandığı iddiasıyla ... aleyhine açılan davada mahkemece, uyuşmazlığın esasına girerek davanın reddine kararı verilmiş ise de, ... kamu tüzel kişisi olup, kamu hizmeti görmekle yükümlü bulunmaları nedeniyle kamu hizmetleri sırasında verdikleri iddia olunan zararlardan dolayı oluşan sorumlulukları özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Kamu tüzel kişilerinin

    yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla anılan idarelere karşı hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekmektedir.
    O halde mahkemece, davanın HMK 114/1-b.maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.