16. Hukuk Dairesi 2019/5662 E. , 2020/1131 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan dava ve temyize konu 179 ada 5 ve 180 ada 1 parsel sayılı 955.44, 1.043,99 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, tapu kaydı nedeniyle hisseleri oranında ..., ..., ... ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, kadastro tespitlerinin iptali ile taşınmazların kendisi ve kardeşi ... adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, davalı ... hissesi yönünden kadastro tutanağının iptaline, çekişmeli taşınmazlar 1120 pay kabul edilerek 66 payının davacı ... adına, bakiye payların davalılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, tespite dayanak tapu kayıt malikleri arasında taksim olgusunun ispat edilemediği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu 179 ada 5 ve 180 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tespitleri tapu kayıtlarına dayalı olarak yapılmış olup, buna göre tapu kaydında 2/4 paylı malik olan davacının kök murisi ... mirasçıları adına aynı pay ile iştiraken, 1/4 pay ile ... ve 1/4 pay ile ... adlarına tespit edilmişlerdir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların murisi ..."dan intikal ettiği ve taksim ile kendisi ile kardeşi ..."ya kaldığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Dosya arasında bulunan teknik bilirkişi ...tarafından hazırlanan 05.07.2013 tarihli bilirkişi raporuna ek krokide gösterilen çekişmeli taşınmazlara komşu taşınmazların kadastro tutanakları ile tapu kayıtları incelendiğinde, 161 ada 8 ve 163 ada 6 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıt maliki ... mirasçılarından ... ve ... adına, 161 ada 9 sayılı parselin tapu kayıt maliki ... adına ve 161 ada 10 sayılı parselin tapu maliki ... adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır. Ne var ki, taksim hususu değerlendirilirken bu durum mahkemece gözardı edilmiş, anılan taşınmazların tapu kayıt malikleri adına ayrı ayrı tespit edilmesinin nedeni üzerinde durulmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşabilmek için mahkemece öncelikle, tapu kayıt malikleri ... ve ... adlarına tespit ve tescil edilen dava dışı başka taşınmazlar bulunup bulunmadığı ayrıntılı şekilde araştırılmalı, varsa bu taşınmazların tapu kayıtları ile kadastro tespit tutanakları getirtilmeli ve bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, tapu malikleri arasında taksim yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise ne zaman yapıldığı, taksim sonucu çekişmeli taşınmazların kime isabet ettiği, evvelinden beri kim tarafından ne suretle kullanıldıkları ve komşu taşınmazların hangi nedenle tapu malikleri adına ayrı ayrı tespit edildikleri sorulup somut verilere dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanları arasında çelişki oluştuğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, fen bilirkişisinden, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye ve keşfi takibe elverişli krokili rapor alınmalı; yukarıda anılan tapu kayıt maliklerinin dava dışı taşınmazlarının bulunması halinde bu taşınmazların hangi nedenle adlarına tespit edildikleri üzerinde durulmalı ve bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir.