5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"na muhalefet suçundan sanık ... ... hakkında yapılan yargılama sonucunda 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8. maddesi uyarınca yargılamanın durmasına, belirtilen eksikliklerin giderilmesi ve şartların gerçekleştirilmesi konusunda gereğinin takdiri için dosyanın ... Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 16/03/2015 tarihli ve ... Esas, ... sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 29/06/2015 gün ve ... sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03/07/2015 gün ve ... sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Sanığın, şirketinde şikayetçiler adına sahte GSM hattı açmak suretiyle 5809 sayılı Kanun"a muhalefet ettiği iddiasıyla açılan davada; mahkemece, eylemin telsiz sisteminin yerini değiştirmek olup olmadığı, buna ilişkin delillerin belirtilmesi, sahte hat düzenlenmesine ilişkin ise hangi hattın kim adına sahte olarak düzenlendiğinin açıklanması ve buna ilişkin delillerin gösterilmesi ile açık kimlik ve adres bilgileri yazılı olmayan müştekiler ... ..., .... .... ve .... ... açık kimlik ve adres bilgilerinin yazılmasını teminen ve bu durumun 5271 sayılı Kanun"un 223/8. maddesi gereğince yargılama şartı olduğundan bahisle davanın durmasına karar verilerek belirtilen bu eksikliklerin giderilmesi ve bu şartların gerçekleştirilmesi konusunda gereğinin takdir ve ifası için dosyanın ... Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmiş ise de;
5271 sayılı Kanun"un 223/8. maddesindeki "Soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir." şeklindeki düzenleme karşısında, somut olayda anılan maddedeki şartların gerçekleşmediği, mahkemenin, yargılama aşamasında resen araştırma yaparak söz konusu bilgileri temin edebileceği, diğer yandan mahkemenin, iddianamede gösterilen eylemi hukuki açıdan nitelendirirken iddia ve savunmayla bağlı olmadığı ve dava konusu yapılan eylemin hangi suçu oluşturduğunu kendisinin belirleyeceği, iddianamenin kabul edilmesinden sonra yargılama aşamasında ortada gerçekleşmesi gereken herhangi bir şart bulunmazken durma kararı verilerek dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilemeyeceği gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanığa yükletilen 5809 sayılı Kanuna aykırılık suçundan zarar görmesi nedeniyle davaya katılma ve karara karşı itiraz hakkı bulunan ..."na Asliye Ceza Mahkemesinin 16/03/2015 tarihli ve ... Esas, ... sayılı kararının tebliğ edilmediği ve bu nedenle kanun yararına bozulması istenilen kararın henüz kesinleşmediği anlaşıldığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE, 04/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.