![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2021/7783
Karar No: 2022/2956
Karar Tarihi: 21.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/7783 Esas 2022/2956 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/7783 E. , 2022/2956 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında İtiraz Hakem Heyetince verilen 30/07/2019 tarih, 2019/İHK-9240 sayılı kararın, süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili;davalı ... şirketi nezdinde ... poliçesi ile sigortalı bulunan araçla davacının sevk ve idaresindeki aracın çarpışması sonucu 13/01/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda, müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını, sigorta şirketine tazminat talebiyle yapmış oldukları başvurunun sonuçsuz kaldığını beyanla, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 5.500,00 TL maluliyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş,bilirkişi raporu doğrultusunda talebini 59.666,88 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; talebin kabulü ile 59.666,88 TL maddi tazminatın 13/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ... Sigorta AŞ tarafından başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince; sigorta şirketi vekilinin itirazının kısmen kabulüne,Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararın “S.KARAR “ bölümünün 1. maddesinde yazılı “13.11.2018” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “12/04/2019” ibaresinin yazılmasına; 3.Maddesinde yazılı “6913,33-TL “ibaresinin çıkartılarak yerine “2725,00TL" ibaresinin yazılmasına, belirtilen hükmün düzeltilmiş bu hali ile aynen icrasına karar verilmiş, itiraz hakem heyeti kararı davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin ve davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
HMK'nın 266. ve devamı maddeleri gereğince çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilir hükmüne yer verilmiştir.
Uyuşmazlığa konu trafik kazasının; davalıya sigortalı, 0,59 promil alkollü olarak araç kullanan dava dışı ...’ın sevk ve idaresindeki aracın, ana yolda ikinci şeritte seyir halindeyken kavşağa geldiği sırada sola dönüş yapacakken, sol tarafından gelen ve direkt seyreden 1,43 promil alkollü olarak araç kullanan davacı ...’ın sevk ve idaresindeki aracın sağ ön kısımları ile sigortalı aracın sol çamurluk kısmına çarpması ve çarpmanın etkisiyle savrularak yaya kaldırımı ve ağaca çarpması şeklinde meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Hakem Heyetince; kusur oranlarının belirlenmesi için bilirkişi raporu alınmadan, kaza tespit tutanağında belirlendiği şekilde davalıya sigortalı araç sürücüsü ...’ın asli ve tam oranında kusurlu olduğu kabul edilerek karar verilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince, tarafların kusur oranlarının belirlenmesi için İTÜ öğretim üyeleri veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi kurulundan; ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetli olmamıştır.
3- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
2918 sayılı KTK.nun 98/1, 99/1. maddeleri ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B.2-b.maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Sigortaya başvurulmadan dava açılması halinde ise dava tarihinde temerrüt gerçekleşir.
Somut olayda; davacının poliçe kapsamında ödeme yapılmasını sağlamak için, davalıya 09/10/2018 tarihinde başvuru yaptığı,ancak maluliyet raporu sunulmadığı, 13/11/2018 tarihinde eldeki davanın açıldığı,maluliyete ilişkin raporun 19/11/2018 tarihinde düzenlendiği,davalı vekilinin de cevap dilekçesinde davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini savunduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince,hükmedilen tazminata dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiş,davacı tarafından karara itiraz edilmemiş, davalı tarafın itirazı üzerine itiraz hakem heyetince; sigorta şirketine başvuru yapılırken maluliyet oranı ve maluliyete ilişkin rapordan açıkça bahsedilmediği, maluliyete ilişkin rapor tarihinin de sigorta şirketine başvuru tarihinden sonraki bir tarih olan 19/11/2018 tarihini ihtiva ettiği,maluliyet raporunun dosyaya ibraz tarihinin 29/11/2018 olduğu, maluliyet raporunun davalı tarafa tebliğ edildiğine ilişkin bir belge bulunmadığı,davalının da maluliyet raporunun tebliğ edilmediğini ileri sürdüğü ve aktüer raporunun tebliğ tarihi olan 01/04/2019 tarihine 8 iş günü eklenmesi gerektiğini belirttiği, maluliyet raporunun tebliğine ilişkin bir belge bulunmadığı gerekçesiyle bu konuda davalı vekilinin belirttiği rapor tarihinin esas alınması gerektiğine ilişkin itirazının kabulü ile aktüer raporun tebliğ tarihi olan 01/04/2019 tarihine 8 iş günü eklenerek 12/04/2019 temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında; İtiraz Hakem Heyetince; davacı vekilinin temerrüt tarihini dava tarihi olarak kabul eden Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı itiraz etmediği de gözetilerek, davalı vekilinin faiz başlangıç tarihinin belirlenmesine yönelik itirazlarının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin, (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ile davalıya geri verilmesine 21/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.