Fuhuş - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/24390 Esas 2016/10189 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/24390
Karar No: 2016/10189
Karar Tarihi: 11.05.2016

Fuhuş - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/24390 Esas 2016/10189 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, fuhuş suçlamasıyla mahkumiyet hükmü vermiştir. Ancak, sanığın ikametinde yapılan arama, hukuka aykırı olduğu için elde edilen delillerin de yasak olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, TCK'nın hak yoksunluğuyla ilgili maddesi Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği için bu madde uygulanamamaktadır. Kararda, CMK'nın 116-119 maddelerine ve delillerin hukuka uygunluğuna dair düzenlemeler detaylı bir şekilde anlatılmıştır.
18. Ceza Dairesi         2015/24390 E.  ,  2016/10189 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Fuhuş
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- CMK"nın 116. maddesinde, yakalanabileceği veya suç delillerinin elde edilebileceği hususunda makul şüphe varsa; şüphelinin veya sanığın üstü, eşyası, konutu, iş yeri veya ona ait diğer yerlerde arama yapılabileceği, aynı Kanunun 119. maddesinde ise, hâkim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hallerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlilerinin arama yapabileceği, ancak, konutta, iş yerinde ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda aramanın, hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısının yazılı emri ile yapılabileceği, düzenlenmiştir.
"Delilleri takdir yetkisi" başlıklı CMK"nın 217/2. maddesinde, “yüklenen suç, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir.” şeklindeki düzenlemeyle, delillerin doğruluğu, haklılığı ve hakkaniyete uygunluğunun sağlaması amaçlanarak, ister soruşturma ister kovuşturma evresinde olsun, hukuka aykırı olarak elde edilen delillerin hükme esas alınmayacağı belirtilmiş, “Hukuka kesin aykırılık hâlleri” başlıklı CMK"nın 289/1-i maddesinde ise, “hükmün hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delile dayanması” hali kesin hukuka aykırılık kabul edilerek temyiz yasa yolunda bozma sebebi sayılmıştır.
Bu açıklamalar dikkate alınıp, somut olay bir bütün olarak değerlendirildiğinde, ilgili emniyet müdürlüğünün ahlak büro amirliği görevlilerince, daha önceden de fuhuş yaptırdığını bildikleri şahıslara yönelik kontrol kapsamında, kolluk görevlilerinin arama kararı olmaksızın suç yerine “baskın” yaparak sanık ve suç delillerini tespit ettikleri olayda, bir suç işlendiği haberini alan kolluk görevlilerinin, gecikmeksizin durumu Cumhuriyet Savcısına bildirerek şüphelilerin yakalanması ve suç delillerinin elde edilmesini temin amacıyla CMK"nın 116 ve devamı maddeleri uyarınca usulüne uygun arama kararı alarak işlem yapması gerekirken, yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere aykırı bir şekilde, arama kararı olmaksızın sanığın ikametinde yapılan aramanın hukuka aykırı olduğu ve hukuka aykırı arama sonucu elde edilen delillerin de hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş yasak delil niteliğinde bulunduğunun anlaşılması karşısında, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
2- TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağı ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... müdafinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11/05/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.