12. Ceza Dairesi 2014/915 E. , 2015/4616 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 5271 sayılı CMK"nın 223/2-a maddesi uyarınca Beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Anayasa Mahkemesi"nin 11/04/2012 tarih ve 2011/18 Esas, 2012/53 sayılı kararı ile 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu"nun 23/01/2008 tarih ve 5728 sayılı Kanunun 408. maddesi ile değişik 65. maddesinin (a) ve (b) fıkralarının Anayasa"ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği, Anayasa"nın 153. maddesinin 3. fıkrası ile 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 66. maddesinin 3. fıkrası gereğince iptal hükmünün, kararın Resmi Gazete"de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesinin de karar altına alındığı, 13/10/2012 tarih ve 28440 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesi kararının, 13/10/2013 tarihinde yürürlüğe girmesi beklenirken, 2863 sayılı Kanun"da değişiklik yapan 08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği;
08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı;
Belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; sanığın, ....Koruma Kurulu"nun 07/07/1993 tarih ve 4720 sayılı kararı ile belirlenen kentsel sit alanı içerisinde yer alıp, ... Yüksek Kurulu"nun 13/06/1971 tarih ve 5899 sayılı kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen “... Pasajı” içerisindeki kiracısı olduğu taşınmaza izin almaksızın kepenk yaptırdığı iddiasıyla dava açıldığı, suça konu taşınmazın malikleri olup, sözü edilen eylem nedeniyle sanık hakkında şikayette bulunan ... ile ..."nin, eski eser niteliğini haiz taşınmaza sanık tarafından anılan niteliği bilinerek müdahale gerçekleştirildiğini beyan ettikleri, sanığın da aşamalarda verdiği ifadelerde, kiracı olarak kullandığı binanın tarihi eser olduğunu, suç oluşturmayacağını düşünerek iş yerine izin almaksızın kepenk yaptırdığını söylediği anlaşılmakla;
Suça konu tescilli taşınmaz ile ilgili olarak dosya içerisinde mevcut belediye imar işlem dosyasının yanı sıra, kira sözleşmeleri ve Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü"nde bulunan tüm bilgi, belge, fotoğraflar getirtilip, inşaat, mimari ve sanat tarihi alanlarında uzman bilirkişiler refakate alınmak suretiyle olay yerinde keşif yapılması, kullanılan malzemelerin cinsi, yıpranma durumu, renk solmaları gibi teknik veriler ile dosya içeriği birlikte değerlendirilerek, “kepenk yaptırma” fiilinin zamanının, basit ya da esaslı müdahale kapsamında kalıp kalmadığının, fiil nedeniyle tescilli binanın zarar görüp görmediğinin, özgün yapısını kaybedip kaybetmediğinin belirlenmesi, sonucuna göre de sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırmaya dayanılıp, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan kanun maddesinin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği gerekçesiyle beraate dair hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 12/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.